24 Mart 2010 Çarşamba

MAC Love Lace, Warm & Cozy, Too Fabuluous ve Spring Forecast Collections

Çoooookkkk uzun zamandır makyaj, bakım vs. konularından uzak kaldım. Bunun sebebi bir önceki postuma gelen yorumlarda da belirttiğim üzere yaklaşık 4 aylık hamile olmam:)Aslında önümüzdeki hafta cinsiyeti belli olunca buradan paylaşacaktım ama MAC sağolsun o kadar güzel şeyler getirdi ki mağazalara aldıklarımı paylaşmak için beklemeye tahammül edemedim:))))
Bu dönemde çok yoğun hormonel değişiklikler yüzünden cildimde problemler yaşamaya başladım. Çok şükür bir iki haftadan beri eski halime kavuştum. Bu fiziksel ve psikolojik değişim elbette kışın karanlık günleri de eklenince beni resmen hayattan soğutmuştu. Az da olsa normale dönmek rahatlattı beni:)
Kendime gelir gelmez çok uzun zamandır ayırtıp beklettiğim Love Lace ve Warm Cozy koleksiyonlarına ait bir kaç ürünümü almak için kendimi Akmerkez MAC'e attım. Gidince Too Fabuluous, Viva Glam ve Spring Forecast koleksiyonlarının da geldiğini görünce çığlık attım resmen:)
İlk gün barkodlar okumadığı için ürünlerimi ayırıp, tüm koleksiyonu tek tek parmaklayıp deneyerek eve döndüm. Dün de gidip tüm cicilerimi aldımmmm:) Nasıl mutluyum anlatamam ehueheueuhueheueheu


Aslında Love Lace ve WArm & Cozy koleksiyonlarından bayağı bir şey ayırtmıştım ama yeni koleksiyonlardaki beğendiğim ürün sayısı artınca özellikle Wram&Cozy'deki muhteşem MSF'lerden falan vazgeçmek zorunda kaldım. Bu koleksiyonlara ait sadece Relaxed ve Nurture Shadestickleri bir de muhteşem siyah-lacivert rengi olan Sense Of Style Göz kalemini aldım.


Rlexed kahve smokey için muhteşem bir renk. Ben akşam hemen NARS'ın Fez farı ile denedim sonuç; Mükemmel...Nurture ise risksiz hemen hemen her açık renk farın altına kullanılabilecek yanar döner somon-pembe arası bir renk. Göz pınarında ve göz kapağında tek başına dav harika duruyor. Sense of Style ise benim zilyon tane lacivert kalemimden biri oldu. Ben bu renklere bağımlıyım resmen:)

Viva Glam Cindy ve Gaga takip ettiğim blopgların çoğunda yer alan, Türkiye'ye gelmesi merakla beklenen rujlardı. Elbette swatchlarını görünce özellikle Cindy benim de rüyalarıma girdi:) yapılarının Lustre olması beni benden alan başka bir özellik. Ben bir tek bu yapıdaki rujları kullanabiliyorum çünkü. Her ne kadar rengine aldanıp alsam da Frost, Satin veya Glaze rujları bir türlü içime sinerek kullanamıyorum. Gaga nette gördüğümde gözümü korkutmuştu ama mavi pembe bir rengi bu kadar seveceğimi hiç tahmin etmemiştim :) Sonuçta ikisi de çok çok severek aldığım ürünler oldu.

Too Fabuluous koleksiyonunu bir allık manyağı olarak elbette çok sevdim. Rhapsody İn Two, Buddy Up ve Chic Couple renklerini aldım. Bu koleksiyonla gelen Cremesheen Glass ve dudak kalemleri harika renklere sahip. Cremesheen glassların çok renk vermediğini geçmişte tecrübe ettiğimden bu sefer serinin en koyu üç rengi olan Richer Lusher, Loud & Lovely ve Double Dare renklerini aldım. Double Dare kırmızı rengi sevip bir türlü yoğun kullanamayanlar için bence serinin en güzel rengi. Risksiz, tatlı coral bir kırmızı. Bugün hemen sıf ona uysun diye yakın tonlarda giyinip kullanmaya başladım bile:) Dudak kalemlerini hiç kullanmadığım halde sırf renklerine bayıldığım için aldım ancak her ikisi de aldığım ruj ve glosslarla harika uyum sağladılar.


Spring Forecast ise MAC'in bu sene çıkardığı en güzel renklere ve en geniş ürün yelpazesine sahip koleksiyonu. Ben Temptalia'da gördüğümden beri bu koleksiyonla yatıp kalktım resmen:)
4 tarz da çok güzel olmasına karşın 2 nolu şeftali-coral tarzındaki ürünler çok çok güzeller. MAC'e çok yeni aşina olmuş biri olarak daha önce kullanmadığım içim Blush Ombre hakkında yorum yapamayacağım. Ancak gramaj olarak çok fazla ve mat olması yönünden ben çok beğendim. Too Fabuluous'daki allıkların metalik görüntüsünün aksine aydınlık, sağlıklı ama abartısız görüntü sunması günlük kullanım için çok ideal. Ben Ripe Peach rengini aldım ama Azalea Blossom ve Springshine'da da aklım kalmadı değil. Özellikle Springshine bronz pudra olarak veya kontür amaçlı olarak da kullanılabilecek bir ürün. Yine 2 nolu şeftali-coral renklerine ait Fresh Salmon(Lustre) lipstick'i aldım. Diğer renkler de güneşin yüzünü göztermeye başladığı şu günlerde baktıkça insanın yüzünü güldürecek cinsten olduğu halde Frost yapıda oldukları için alamadım:(
1 nolu pembe renklere ait ürünlerden sadece gördüğüm andan beri büyük aşk yaşadığım Galore Pink oje ve Full Fuschia Lipglass'ı aldım. Diğer renkler zaten line da olan renklerde de bulunabilecek kolay renkler olduğu için almadım.




Galore Pink oje simsiz çok tatlı bir şeker pembe. En önemlisi diğer MAC ojeleri gibi değil. Tırnağımdaki tek kat inanabiliyor musunuz? Mor ve turuncuda da aklım kaldı ama bir ojeye 25 TL vermek, muadillerinin 1,5 TL olduğunu düşününce delilik gibi geliyor:)

Tüm bu koleksiyonların dışında yanılmıyorsam bir ay kadar önce MAC line daki ürünlerine harika bir Mineralize Fondoten ekledi. Bu fondotenin en önemli özelliği compact olması. Toz ürün kullanma özürlü olduğumu sık sık ifade ederim çünkü gerçekten kullanamam...Bu fondoteni cildimdeki irrite olmuş bölgeleri kapatmak, renk tonunu dengelemek için aldım ve çokkkkk beğendim. Birincisi gerçekten kapatıcı ama öyle çamur sıvamış gibi değil tabii ki mineral ürün sonuçta. İkincisi ne kadar kapatıcı olursa olsun içeriğindeki mineral bileşenler sayesinde cildimiz hava alıyor ve asla alerjik bir durum yaşanmıyor. Sevgili MUA'm Banu'nun belirttiğine göre içinde 77 tane mineral içerik varmışşşşş. Altına yaz aylarında kullanmak için SPF 50'li Face protector aldım. Malum hamilelikte cilt lekelenmesi çok görülüyor ve yaz aylarına denk gelmesi bu ihtimali arttırıyor. Bembeyaz gezeceğim bir yaz olacak ıyykkkkkk:(
130 nolu fırçası bu fondotenle birlikte gelmiş. Çok çok özel ve güzel bir fırça. İlk sürdüğümde 187 ile sürmüştüm ve oldukça iyi sonuç almama rağmen neden 130 nolu fırçayı önerdiklerini alıp kullandığımda anladım. Fomdoteni eşit derecede cilde yayıp yedirmek için bu fırça 187'ye oranla çok daha başarılı.






Uzun zamandır bir şey yazmayınca bir türlü bitmek bilmedi postum:) Uzun uzun yazdım, anlattım ama bu koleksiyonları merak eden pek çok kişi olduğunu tahmin ettiğim için faydalı bir post olduğunu düşünüyorum. Burada değinmeyi unuttuğum ve merak ettiğiniz bir şey var ise sormaktan çekinmeyin canlarım. Herkese bol güneşli, mutlu günlerrrrrrrr

11 Mart 2010 Perşembe

Ben de Yaratıcı Blogger'ım:)


Sevgili Boyaküpü bana çok güzel bir ödül layık görmüş. Yaratıcı Blogger'ların arasında sayılmak çok mutlu etti beni:) Son zamanlarda her ne kadar bloğumu istemeyerek ihmal etsem de kendi çapımda sizlerle bir şeyler paylaşmak, karşılıklı bir şeyler öğrenmek beni hem rahatlatıyor hem de mutlu ediyor.
Bu ödülün bazı kıstasları var tabii; öncelikle aldığın ödülü en az 7 bloğa yollayacaksın ve kendin hakkında bilinmeyen 7 şey yazacaksın. Daha önce kendim hakkında 7 bilinmeyenli bir denklem kurmuştum ama bu soru üçüncü defa gelince aynı postu tekrarlamak riskini göze alarak ordan alıntı yapıyorum.

1. Ben bir modern Polyanna'yım... İyi ya da kötü her olayda bardağın hep dolu tarafını görmeye çalışır ve gülümsememi soldurmamaya çalışırım.

2. Tam bir krem manyağıyım. Her gece yatmadan cildimi kremledikten sonra ellerimi, ayaklarımı, dudaklarımı, tırnak etlerimi bile kremlemeden yatmam!

3. Hiç bir arızası, yamukluğu vs. olmamasına rağmen bacaklarımdan nefret ederim. Buna rağmen elbise, etek giymeden duramam.

4. En az erkekler kadar çevremdeki bayanları izlerim:) sapıklık gibi algılanmasın yanlış anlamayın ama bir kadın olarak beğendiğim bir kadının tarzını, kombinini, makyajını incelerim.

5. Akrep kelimesi yazarken bile ürkütür beni. Resmini gördüğüm anda baygınlık geçiriyorum kendisini görsem ne olur tahmin edin.

6. Büyük insan suratları ve göz fotoğraflarına bakamam. Hiç bir zaman bol posterli bir odam olmadı. Hatta sinema salonlarında büyük maketlerin yanından bile geçerken gözlerimi kaparım. Aylık kadın dergilerindeki tam sayfa surat fotoğraflarından ödüm patlar sayfayı açamam o derece...( hypnose rimel yeni çıktığında aylarca cosmopolitan, elle gibi dergilerin arka kapağında kocaman bir çift göz reklamı yayınlamıştı. O dönem aldığım tüm dergilerin arka sayfasını yırtarak okudum, Stephan Meyer'in Göçebesini'de bir broşü ile kapladıktan sonra okuyabildim kapaktaki o göz oldukça kitaba elimi bile süremiyorum)

7. Süper yemek yaparım. Bilmediğim, yapmadığım yemek yok. Keşke bir de mutfakta kalabilecek vaktim olsaaaaaaaa

8. 7 tane sorulsa da bir tane de benden olsun. Hayatım boyunca hep yanlış mesleği yaptığımı düşünüyorum. Kesinlikle sanatla uğraşmam gerekiyordu ama hayat...

9. Bu yeni bir gelişme...Yakında anne olmaya hazırlanıyorum. Hiç aklımda yokken kocaman bir sürpriz oldu benim için :) Ona alışmak, hem fiziksel hem de ruhsal değişime ayak uydurmak bir yandan da hayattan zerre kadar kopmamak çok zormuş çok...

Yesssss işte bu 9 madde beni fazlasıyla anlatıyor...Zaten tipik bir ikizler kadını olarak bir yanım, başka yanım, bilinmeyen taraflarım falan yoktur. Neysem o...oldukça şeffaf...Bu nedenle beni tanımak çok kolaydır. Şifresizim yaneeeeeee:)))

Şimdiii bu ödülü benim 7 bloğa yollamam gerekiyor ya işte ben bu noktada çok zorlanıyorum. Benim takip ettiğim, her gün mutlaka "bugün ne yapmış acaba" diye merakla sayfasını açtığım 7 değil pek çok blogger dostum var. Bence hepsi kendi alanında güzel şeyler yapıyor ve yaratıcılıklarını konuşturuyor. Bu nedenle ödülümü ayırım yapamadan, listemde olduğunu bilen, bloğumu okuyarak bundan haberdar olan tüm blog dostlarıma göndermek istiyorum. Hepinizi çok seviyorum. Sevgiler....

4 Mart 2010 Perşembe

Marc Jacobs Kalem


Sevgili Jojikmoda şu postunda Marc Jacobs kaleminden bahsedince daha önce bir kaç blogda görüp ağzımın suyu akan kalem için hemen kendisiyle irtibata geçtim.
Bu sabah şirinler şirini kalemim elime geçti:) aramızda hemen aşk başladı tabeeeee. Fotoğraf makinem bugün yanımda olmadığı için sevgili Jojinin postundaki fotoğrafı arakladım:) Burdan kendisine ilgisi için da bir kez daha teşekkür ediyorum. Sevgiler