27 Nisan 2011 Çarşamba

Bir İmza da Sen At

19 Nisan'da yürürlüğe giren, sözde vergisiz ticareti , haksız rekabeti engellemek için yürürlüğe giren ama sadece ve sadece bizim gibi kişisel alışveriş yapıp ihtiyaçlarını karşılayan vatandaşların hak ve özgürlüklerine pranga vuran kanunun bir an önce değişmesi için bir imza da sen vermez misin?
"Evet" dersen buraya yıklaman yeterli. Umarım bir an önce sesimizi birileri duyar ve bu saçmalık sona erer!!!

26 Nisan 2011 Salı

Yoksa Hala Çekilişe Katılmadın mı???



Renklerini kendin belirleyeceğin NARS allık, ikili far ve gloss istiyorsan buraya tık tık


Son katılım 30.04.2010


Tüm izleyicilere bol şans:))))

21 Nisan 2011 Perşembe

Bir Bu Eksikti!!!

Gümrük Müsteşarlığı Gümrükler Genel Müdürlüğü tarafından 19.04.20011 tarihinde yayınlanan genelge ile yurt dışı alışverişleri ve yurt dışı yolcularının alışverişlerinin ülkeye girişi hakkında sınırlamalar ve istisnalar yeniden düzenlenmiş. Beni ilgilendiren ve en çoK sinirlendiren kısmı; bundan sonra posta veya hızlı kargo ile yurt dışı kozmetik alımı mümkün olmayacakmış!!!

Globalleşmeye hiç bir ülkenin kayıtsız kalamadığı, global ticaret ile sınırların aşıldığı zamanda kişisel hak ve özgürlüklerimizi bu kadar sınırlayan, bu kadar müdahele edip zarara sokan bir yönetime kesinlikle HAYIR diyorum. Bu kadarı artık bardağı taşıran son damla oldu. Ne mantıkla ve kime rant sağlamak için böyle bir genelge yayınlandı!!! Sözde; Strawberry, Ebay gibi ucuz kozmetik satışı yapan siteler aracılığıyla yapılan alışverişler sonucu, ulusal kozmetik üreticileri ve mağazalarının zarara uğraması gibi salakça bir sebep öne sürülüyor!!!
Yani diyorlar ki; "akıllılık edip aynı ürünü yurt dışından yarı hatta üçte bir fiyatına alma, gel ülkenden 2-3 katına kazık yiyerek al ki O 2-3 katına satan tüccarlar haksız rant elde etsin, haksız kazançlar sağlasın, seni keklesin ve sen de buna elin kolun bağlı ( ne de olsa kanun sokturdu adamlar yürürlüğe!!!) göz yum karrdeşim"

Bu genelge ile yurt dışı kozmetik alımını sonlandırdıklarını düşünen akıllı yöneticilerimize sesleniyorum burdan;

DAHA NE KADAR BU İNSANLARI APTAL YERİNE KOYACAKSINIZ? DAHA NE KADAR CEBİMİZDEKİ PARAYA GÖZ DİKEN, HEP DAHA FAZLASINI İSTEYEN BU DOYUMSUZ İNSANLARI KORUMAK İÇİN BİR GECEDE KANUNLAR ÇIKARACAKSINIZ??? SANIYOR MUSUNUZ Kİ BU İMKANI VERDİKTEN SONRA BU ADAMLAR RAHAT DURACAK? GÜNDEN GÜNE ZAMANINDA BİNDİRİM ÜSTÜNDEN İNDİRİM YAPIP SATMAYA ÇALIŞTIKLARI ÜRÜNLERE YENİ YENİ BİNDİRİM YAPMAYACAKLAR??? O ZAMAN BİZİM HAKKIMIZI DA KORUYACAK MISINIZ? BU KADAR ENGEL KOYDUNUZ O ZAMAN YURT İÇİ SATIŞLARIN DA MAKUL SEVİYELERDE OLMASI İÇİN MÜDAHELE EDECEK MİSİNİZ???

Soruyorum Soruyorum ama kime??? Değil mi ki bu komikliği zaten siz icat ettiniz??? PEHHHHHHHHH

18 Nisan 2011 Pazartesi

16 Nisan Cumartesi MAC ile harika bir Workshop

Makyaj blogları hayata geçtikten sonra sevgili arkadaşlarım çok güzel işlere imza atıyorlar. Bunlardan biri de Cumartesi günü MAC genel merkezinin bulunduğu Maslak Sun Plaza'da harika bir ekiple harika bir workshoptu.Hemen hemen tüm Makyaj blogları oradaydı ve süper bir gün geçirdik. Hatırladığım kadarıyla sevgili Caramel, Herşeyler, Marjo, Vespagirl, Makyajçantam, By HEH, Kokoş Tubiş, Shewolf, Chunli , Hedonist Queen ve Fashionandmakeupfreak oradaydılar. Adını hatırlamayıp yazmadığım arkadaşlarım varsa şimdiden özür dilerim:)

MAC İletişim Müdürü Sevgili Çağla Hanım eğitim öncesi ve sonrası o güne özel Company Store'u da ziyaret edebilmemiz için açtırmıştı. Daha önce çok isteyip de bir kez olsun gidemediğim için büyük bir sürpriz oldu benim için :) Hemen alışveriş yaptım tabii. Biten bir kaç koleksiyonun parçaları, Plush Lash kahverengi rimel, çok sevdiğim parfümlerimden biri olan Mihael Kors'un bronz bacak jelini, 189 nolur fırça ve Clinique Super City Block SPF40 kremini aldım.


Peki ne mi yaptık bu workshopta??? MAC eğitim müdürü sevgili Hatice Hanım'ın eşsiz gülümsemesi ve neşeli anlatımıyla özellikle fırça kullanımı temelli harika bir makyaj eğitimi aldık. 2011 yılı yaz trendlerinden biri olan terracooper (sanırım adı böyleydi...)makyajının bir örneğini yaptı ve yaparken pekkk çok ipucu ile her bir fırçanın kullanımını anlattı.


Ben de çalışkan bir öğrenci olup bana verilen not defteri ve kalemle bol bol not aldım. Akıllı uslu bir öğrenci olduğumu sanıyorum ama önümüzdeki makyaj malzemedleri ve fırçaları karıştırırken yine yaramazlık yaptımmmmmm. Dersin başında bize önümüzdekifırça ve ürünleriçekinmdene karıştırabileceğimizi söylediler. Hiç kullanılmamış bir blacktrack'i açıp baktıktan sonra tam kapağını kapatırken mahvettim. Sağ elimin baş parmağı simsiyah fluidline ile doldu ve zar zor çıkardım:( valla istemeden oldu sevgili MAC ekibi. Şişeyi açıp da "hangi görgüsüz parmağını daldırmış şişeye" derseniz; o benimmnmmmmmmmmmm

Bugüne ait hiç foto yok çünkü sevgili blog sahibesi her şeyini unuttuğu gibi fotoğraf makinesini de almayı unuttuuuuuuuu. Ürün fotolarını ise evde iphone ile çektim çünkü hala makinenin nerde olduğunu ne ben ne de eşim keşfedebilmiş değil!?

Peki bu günden aklımda neler kaldı bir bakalım:

* Öncelikle bir makyajın olmazsa olmazının baz olduğunu bir kez daha anladım. MAC Mineralize All Over Lotion'u nasıl keşfetmedim bugüne kadar bilmiyorum. Yine göz için Fast Response kremin bu kadar işe yaradığını da yeni öğrendim. Ben alıp bir kenara atmıştım. Şimdi yeni almış kadar oldum:)

* Eğer makyaj yapıyorum diyorsanız elinizin aldında mutlaka olması gereken fırça Mac 187 kardeşim. Lamı cimi yok hemen hemen her ürün için kullanılabiliyor bu fırça.

* Fondoteni sürer sürmez toz veya pressed bir pudra ile sabitleme işi efsaneymiş. Eğer cildiniz çok yağlı değilse istediğimiz görüntü de glowy ise bu sabitleme işlemi makyajımızın ışıltısını almaktan başka bir işe yaramıyormuş. Sadece makyaj bitimi T bölgesine minik dokunuşlarla sürmek sabitleme ve parlamayı önleme için yeterliymiş.

* Bu sene salt bronz cilt yerine gölgelendirilmiş boyutlu bir yüz trendmiş. Yüzümüzün her yerini bronz pudraya batırmayıp bunun yerine yerine gölge oyunlarıyla boyutlandırmak çok innnnnnn

* highligt, highligt, highligt... ışıltı her yerde.

* Allığımızı uygularken mümkün olduğunca yüzümüzün ortasına getirmiyoruz. Aksine saç diplerimize en yakın yerin daha koyu olacak şekilde kulaklarımıza yakın bölgeye allığımızı uygulamak gerekiyormuş. ( Bunu benim üzerimde gösterdi sevgili Hatice Hoca. Demek ki evden aceleyle çıkıyorsak hele bir de bebek varsa makyajı yalap şap yapmak yerine hiç yapmamak en hayırlısı:)

* Bir fırçanın bir işlevi yok. Bunu unutmayın sevgili hanımlar. Zaten zilyon tane fırçaya deli gibi para saçıyoruz bari tam randımanlı kullanalım. Örneğin tek bir 187 fırça ile önce primer, ardından fondoten ve sonrasında highlighter uygulanabiliyor. Hatta hataları temizlemek içinde üzerinde kalan ürün kullanılarak silgi vazifesi görebiliyor ( tabii her seferinde kuru bir peçete yardımıyla azıcık temizleyerek). Ha bu arada fırçalarımızı mutlaka ama mutlaka en az 1 hafta en fazla 10 günde bir temizlemek gerekiyor. Yazdıklarımın hepsi gibi bunu da bildiğinizi biliyorum ancak ben bir hata yapıyormuşum; Brush Cleanser ve suyu karışitırıp fırçalarımı bekletiyordum. İyice akıttıktan sonra duru su ile duruluyordum. Ama brush cleanser sadece anlık temizlik veya uzun süreli bakteri oluşumunu engellemek için kullanılıyormuş. Fırçalarımızı brush cleanser'da beklettikten sonra mutlaka şampuan ile yıkamak lazımmış ki iyice temizlensin. Hatta kremli şampuan olursa daha iyiymiş. Ben 188 nolu fırçamın kıllarının neden dküldüğünü sorunca yüksek ihtimalle şampuan ile yıkamamamdan kaynaklandığını belirtti Hatice Hanım. Eve gelir gelmez yeni yıkandığı halde tüm fırçalarımnı yeniden Eren'in bebek şampuanı ile yıkadım:)

Benden bu kadar...Eminim benim ürünleri karıştırırken atladığım veya duymadığım pek çok ipucu vardır. Diğer blog arkadaşlarımın da bahsettiğine eminim:) Dersten ayrılırken, hala Mineralize SPF15 fondoten dışında aradığım fondoteni bulamadığımı ve son aldığım Dior Nude Gel Compact'ın da beklentilerimi karşılayamadığını söylediğim Sevgili Hatice Hanım Prolongwear serisinin fondotenini ve concealer'ını sample box'a koyup verdi. Bugün ikisini de denedim. Fondoten hala teste tabii ama concealer gerçekten perrrfect... Bu güzel workshop içinham üyesiolduğum makyaj bloglarına hem de güleryüzü ve sıcakkanlılığı ile bize harika bir gün yaşatan tüm MAC ekibine sonsuz kere teşekkür ediyorum.

14 Nisan 2011 Perşembe

Bebek Beslenmesinde Keçi Sütü Mucizesi

Bugün sizi post yağmuruna tutuyorum di mi:) Aslında hep diyorum ya; yazacak, paylaşacak çok şey birikti diye... Özellikle çekilişim için yorum bırakan pek çok izleyicim bebek bakımı ile ilgili de yazılar istemiş. E bugün hep kozmetik konuştuk birazcık da bu konulara girelim:)

Ben zaten Eren ile ilgili naçizane yaşadıklarımı, deneyimlerimi paylaşıp fikir vermeye çalışıyorum ama inanın her gün ben de yeni yeni şeyler öğreniyorum oğlumun bakımı konusunda. Özellikle ek gıdalara geçiş ve sağlıklı beslenme benim için oldukça önemli bir konuydu. Bunu da zamanla öğreniyor ve uyguluyorum. Eren 4,5 aylıkken işe başladığımda sütüm sadece onu doyurmaya yettiği için azıcık stoğum vardı ve doktora ek gıdalara başlamam için ne yapmama gerektiğini sordum. İlk verebileceğim besinin elma, pirinç unu maması ve yoğurt olduğunu ancak yoğurdu bulabilirsem gerçek keçi sütünden mayalamamı önerdi.

Mado'nun keçi sütü üretimine başladığını ve satış noktalarına süt ile keçi peyniri getirdiğini daha önceden biliyordum. Hemen işyerimin altında bulunan Mado ile konuşup haftada iki kere iki şişe almak için anlaştım.Maraş'tan 500 ml'lik şişeler halinde gelen bu sütler daha kapağını açar açmaz kokusuyla katıksız ve el değmemiş olduğunu ispatlıyor:) Keçi sütü oldukça ağır kokulu ve tadı da inek sütüne oranla daha yoğun. Eğer Mado'nun kini bulamazsanız pek çok markette Kay markasın ın keçi sütü mevcut. doğal ve katıksız olması açısından bir şey söyleyemeyeceğim çünkü ikisini de kaynatıp baktığımda Mado'nun ki yoğnuluk ve tat açısından oldukça farklı idi. Kay markasına ait olan kokusuz ve daha içilebilir bir tadda.

Yaklaşık 2,5 aydır haftada iki kere keçi sütü ile yoğurt mayalıyorum. Günlük olarak çorbasına ve meyve püresine katıp yediriyorum. Keçi sütünün tam bir mucize olduğunu pek çok anne okumuştur veya doktorundan öğrenmiştir. Bilindiği üzere anne sütüne en yakın değerlere sahip tek sür keçi sütü. Aslında sadece bebekler için değil yetişkinler için de harika bir besin keçi sütü. Ben bir şişeyi Eren için mayalarken diğerini kendimiz için mayalıyorum ve onu tüketiyorum.

Pek çok yerde değinilmiş ama kısaca faydalarını özetlersek;

* Bakteri miktarı diğer hayvanların sütünden daha az.

*Sağıldıktan sonra ısıtılmadan tüketilebiliyor. Hatta aynı şekilde bebeklere içirilebiliyor.
*Kalsiyum açısından zengin bir besin kaynağı olan keçi sütünün yağı, organizmada iltihaplanmayı önleyici olduğu saptanan yağ asitlerini içeriyor.
*Keçi sütünün yağ molekülleri daha ufak ve proteinin oluşturduğu pıhtı daha yumuşak olduğu için sindirimi inek sütünden daha kolay. Mide asitlerini dengeliyor ve bağırsakları koruyor.
* Astım, alerji, sindirim sistemi rahatsızlıkları, hazım sorunları, cilt hastalıkları, bebek egzamaları ve varise iyi geliyor.
*Keçi sütünde yüksek oranda fosfor var. Çok fazla et ve balık yemeyen ya da yiyemeyenler fosfor ihtiyacını keçi sütüyle giderebilir.
*Bebeklerde hazmı kolaylaştırıyor, yetişkinlerde ise ketozis (kandaki glikozun düşmesiyle oluşan hastalık) ve karaciğer hastalıklarına iyi geliyor.
* Stres-gerginlik, sinirsel nedenlerle hazımsızlık ve kabızlık durumlarında yaşanan sorunlara iyi geliyor. Yüksek B1, B2 vitamini içeriyor.
*Anne sütüyle beslenemeyen bebekler keçi sütü içebilir. Çünkü yapısı anne sütüne çok benziyor.

Ben 1 yaşından sonra da Eren'e inek sütü değil keçi sütü vermeyi düşünüyorum. İnek sütü, eğer demir vitamini verilmezse çocuklarda ciddi oranda demir eksikliğine yol açıyor. Böyle bir mucize varken elimden geldiği kadar kullanmaya devam edeceğim elbet.

Kokosh Kızların Dükkanı'ndan...

Sevgili Shewolf, kokoshkızlarındükkanı'nda harika ürünler satıyor.
Victorias Secret Body Mistlerini her yerde okuyor ve merak ediyordum ama alıp almamak konusunda hep kararsız kaldığım için bir tane alıp denemek istedim.

Shewolf'un indirim haberinden sonra elinde kalan İsland Water ve Goji Berry&Mango body mistleri aldım. İsland Water hindistan cevizi suyu ve ananas içeriyor. body mist olmasına rağmen oldukça da kalıcı. İki gündür sıkıp sıkıp dolanıyorum ve her sıktığımda kendimi torpik bir adada deniz kenarında hayal ediyorum. Yüzüme karanlık Nisan günlerine inat kocaman bir gülümseme yaydı resmen. Goji Berry&Mango, Fragrant Body Mist olarak geçiyor. Oldukça çiçeksi ve çok hafif. Ben duştan sonra kullanmayı düşünüyorum. Günlük kullanımda, benim gibi kalıcı ve farkedilen koku sevenler için oldukça hafif.


İsland Water'ın başarılı kokusunu test edince hemen Mayıs ayında Amerikadan gelecek eşimin kuzeninin getirmesi için Victorias Secret'ın sitesinden hazır Secret Garden serisi indirime girmişken 6 tane body mist alıverdim:)

Hangileri mi?

* Endless Love
* Lost in Fantasy
* Coconut Passion
* Love Spell
* Amber Romance ve
* İsland Breeze

Eğer siz de benim gibi hala bu Body Mistlerden alıp denemediyseniz çok şey kaçırıyorsunuzzzzz:)

Marc Jacobs ve Parfümleri

Parfüm delisiyim biliyorsunuz değil mi:) bu bloğu takip ediyorsanız biliyorsunuzdur zaten. Özellikle Thierry Mugler ve Guerlain parfümlerine aşığım ama Marc Jacobz ne yaparsa yapsın almadan,denemeden, kullanmadan duramıyorum. Sanırım bu Marc Jacobs'un yenilikleri ve değişiklikleri seven, bunları tasarımlarına korkusuzca uygulayan, c esur kişiliği beni fazlasıyla etkiliyor.




Disy, Lola, Blush ve Marc Jacobs EDP olmak üzere 4 parfümün kullandım. Lola ve Daisy iddialı şişe tasarımlarına ve güçlü reklamlarına rağmen beni pek tatmin etmediler. Severek kullandım ama bir daha alır mıyım ??? yok almam. Blush ise harika bir yasemin kokusu. Buram buram yasemin kokan, içeriği en güçlü kokularından birisidir. Bendekini bitirdim ve ilk fırsatta intense olanını alacağım. En güzelini en sona saklama mantığından yola çıkarak Marc Jacobs'un en güzel içeriğe sahip kokusunun klasik Marc Jacobs EDP olduğunu söyleyebilirim. Gardenya'nın ağır bastığı kokuda sedir, zencefil, müge ve misk bulunuyor. Ben Strawberry'nin yılbaşı kampanyasından set şeklinde aldım. Çok çok çok sevdim. Çiçek kokuları ile miskin bu harika karışının denemenizi tavsiye ederim.

Marc Jacobs erkek kokularında da klasik Marc Jacobs Homme EDT'den sonra BANG ile piyasaya hızlı birgiriş yaptı. Ben eşim için klasiğini benimkiyle birlikte almıştım ve süpper ötesi bir koku ama en kısa zamanda BANG'i de deneyeceğiz:)

Son Strawberry Alışverişim

Uzun zaman sonra Strawberry'den ilk alışverişimi yaptım.



Öncelikle ihtiyacım olan şey burada bahsettiğim MAC mineral fondoten gibi compact bir ürün arıyordum. Yüksek ihtimalle yine MAC alacakken Dior Nude serisinin Gel Compactının methini birçok blog ve forumda okuyunca denemek istedim.


Ürün gerçekten çok hafif ve vaad ettiği o glowy efekti veriyyor. Ancak renkli nemlendiriciden öte bir ürün değil. Kapatıcılık arıyorsanız kesinlikle yok. Zaten benim öyle bir beklentim yoktu ama burnumun üstündeki çilleri bir kapatmadı:) Nemlendirme özelliği gerçekten var. Kurutmuyor ve cildi yormuyor.
Bu compact da ne kadar su içerse ve doğal içerikli olsa da MAC kadar emin olamadığım için baz almaya karar verdim ve pek çok seçenek arasından Laura Mercier'in nemlendirici özellikte olan bazını aldım.


Her ne kadar Makyaj bazı tecrübem olmasa da Laura Mercier'in bu bazının benim beklentilerimi karşılamadığını özellikle belirtmeliyim. Bir kere Dior'un compactı her ne kadar pudra fondoten olsa da gün içinde T bölgesinde parlama ve yağlanma yapıyor. Bazın birincil işlevi parlamayı önlemek ve yağ dengesini sağlamak olsa da bu baz bu işlevi kesinlikle görmüyor. Açıkçası ne işe yaradığını da anlamış değilim. Bir de pürüzsüz cildimi pütür pütür yapması cabası...Kısacası Baz alacaksanız bunu kesinlikle önermiyorummmmm Nokta.



Bir diğer alışverişim kirpiz bazı. Dior'un bu bazının aynı zamanda kirpikleri güçlendiren ve zamanla düzgün kullanıma bağlı olarak uzatan bir serum içerdiğini okumuştum. Yine MAC'in kirpik bazını kullanmama ve pek çok yönden memnun olmama rağmen ufak bir değişiklik yapıp bu ürünü tercih ettim. İyi ki tercih etmişim. Bir kere fırçası her ne kadar fotoğraflamayı unutmuş olsam da süper. Tam benim sevdiğim gibi kılsız plastik olan fırçalardan ve serumun yapısı oldukça yoğun. İlk sürüşte tüm bazlar gibi bembeya olsa da kurumaya yakın rimeli uyguladığınızda oldukça dolgun ve dramatik kirpiklere kavuşuyorsunuz. MAC ve Shiseido'nun kirpik bazlarını kullanan biri olarak bu ürünün her ikisine de on basacağını söyleyebilirim.



MAC'in Select Sheer Finish Powder'ını ne yalan söyliyim tamamen deneme amaçlı aldım. Ben uzun süredir Guerlain'ın Top Pudrası, Kelebekli Pudrası ve Ponpon pudrasını dönüşümlü olarak kullanıyordum. bir de Sisley'in hafif ışıltılı sıkıştırılmış finished pudrası var ki bitmesin diye gıdımgıdım kullanıyorum:) Toz pudra kullanma özürlü olmama rağmen bir tane elimin altında olsun dediğim için sipariş verdim. Henüz kullanmadım ama kullananı ve memnun kalanı çok. Sıvı fontoden kullandığımda fondoteni sabitlemek ve yağ dengesini sağlamak için kullanacağım. Bendeki NC15 rengi ve normalde NW20 olmama rağmen rengi gayet iyi oturdu.


Son siparişim ise Laura Mercier'in kaş wax'ı. Evet ben de bir kaş takıtılısıyım kabul ediyorum. Kaşlarımla oynama ve şekil verme konusunda feci derecede takıntılıyım. Bu nedenle aklınıza gelebilecek her türlü kaş ürününü denedim. En son sisley'in burada bahsettiğim kaş kalemlerinin en açığı ile kaşımı doldurduktan sonra Givechy'nin bu kalemi le şekillendiriyordum ancak uğruna ölüp bittiğim kalemim ve yedeği bitince Türkiye'der pek çok yerde sormama rağmen bulamayınce ben de alternatiflerine bakmaya başladım. Önce Smashbox'ın bu bu ürünü aldım ama kullanımı oldukça zor bir üründü. LM'nin ürünü ise renkli wax. Yani tek işlemde kaşınızı hem şekillendiriyor hem de renklendiriyorsunuz. Yapısı oldukça sert. Fırça darbesiyle kesinlikle aşınmıyor. Kesinlikle ve kesinlikle tavsiye ederim. Bendeki en çık rengi. Şişesi küçücük olsa da MAC'in paint pot'ları gibi sert ve aşınmayan yapısı yüzünden kullan kullan bitmez cinsten bir ürün olduğuınu kesinlikle söyleyebilirim.

5 Nisan 2011 Salı

Zaman Çok Çabuk Geçiyor

Dile kolay tam 7 ay olmuş. Tabii bu yedi ayın nasıl geçtiğini bir ben bilirim bir de Allah bilir ama dünyada hem bu kadar zor hem de bu kadar güzel bir duyguyu yaşamak başka hiç bir şeyde mümkün olmuyor.

Eren'i ilk kucağıma aldığım anları paylaşmıştım sizinle. Oğluma çok zor kavuşmuştum zira. Ama şimdi zaman o kadar hızlı akıp geçti ki ona baktığımda minik hallerini hatırlayıp çaresiz kaldığım pek çok ana gülüp geçiyorum. Oğluşumun ağzında tam 4 dişi var şimdi...diğer ikisi de yolda...üstelik yürütecin üstünde ip cambazı misali dolanıp duruyor salonun ortasında. Hayatımız hem çok renkli hem de çok dağınık...Aslında her ay bir fotoğrafını koyacaktım bloğuma ileride görür diye ama olmadı. Ev ortamında izinliyken nete girmek yerine her fırsatta uyumak veya dinlenmek daha cazip geldi:)

Merak eden pek çok dostum var. Eren'i soran, sevgiler gönderen...Bir kaç fotosunu koymak istiyorum zamanla nasıl değiştiğini göstermek için...










Womanity


Thierry Mugler tarafından 2010 yılında piyasaya sürülen konunu içeriğinde incir ve havyar kullanıldığını öğrendiğimde çok merak etmiştim. Dubai'ye giden bir arkadaşıma sipariş verdim ve elime alıp ilk kokladığımda parfüm konusunda hakikatten iyi bir burna sahip olmama rağmen çok garipsemiştim.

Kokuyu ön yargıyla sıkıp bekledim. Biraz zaman geçince üzerimdeki koku muhteşem farklı ve seçkin bir hal aldı. Saatler sonra ben hissetmesem bile inanılmaz kalıcı ve çevrede hissedilebilir bir koku olduğunu söyleyebilirim. Akşam gömleğimi çıkarıp kokladığımda ilk hissettiğim şey; yaz akşamları deniz kenarındayken duyduğumuz denizin keskin ve taze kokusu oldu. Kullanmaya başladığımdan beri istisnasız her seferinde biri gelip parfümümü soruyor. Oryantal kokular seven ve kullanan biri olarak bu içerik benim için çok farklı ama pek çok iddalı tatlı kokuya göre bu içeriğe sahip bir kokunun beyaz tenime çok çok uyduğunu söyleyebilirim.


Piyasaya oldukça iddalı giren bu kokunun ayrıca yine iddialı bir web sitesi mevcut.

30-50 ve 80 ml EDP ve vücut ürünleriyle beraber sunulan bu parfümü değişik, bahar tazeliği kadar fresh ve kaliteli koku arayanlara kesinlikle tavsiye ederim. Unutmayın; ilk kokladığınızda "Bu nedir???" diyebilirsiniz...Mutlaka sıkın ve bekleyin 10-15 dakika sonra tekrar koklayın. Ne demek istediğimi anlayacaksınız:)

4 Nisan 2011 Pazartesi

400. İzleyici Sürprizi

Edit: Yorum yapan tüm arkadaşlara çok teşekkür ederim. Dikkat ettim ki Bloğu olmayan pek çok izleyicim var. Eğer bloğunuz yoksa twitter ve facebook sayfalarınızda da bu çekilişi duyurup katılmaya hak kazanabilirisiniz:) Sevgiler

Uzun zaman önce 400. izleyiciye ulaştığım için güzel bir sürpriz hazırlamaktan bahsetmiştim ama araya google yasakları ve erişim problemleri girince kısmet 421. izleyiciye ulaştığım bugüneymiş:) Efenim bir kere mütevazi bloğumu takip edip, paylaşımlarıma değer veren tüm dostlarıma çok teşekkür ederim. Hediyemin hem anlamlı hem de beni ifade etmesi için çok düşündüm ve bir NARS manyağı olarak bu çok sevilen markanın bir allığını, ikili farını ve bir de glossunu hediye etmeye karar verdim. Üstelik benim seçtiğim değil kazanan izleyicimin seçtiği renklerde olacak. * Çekilişe katılmak için; Bloğumun izleyicisi olmanız, Bu kayda yorumda bulunmanız ( bloğumla ilgili olumlu-olumsuz her türlü eleştiriniz, bundan sonra blogda yer almasını istediğiniz konular vs. hakkında yorumlarınız beni mutlu edecektir dostlarım) ve kendi bloğunuzda bu çekilişi paylaşmanız yeterli olacaktır. ** Adsız yapılan ve birden fazla yapılan hiç bir yorum çekiliş kapsamına alınmayacaktır.

*** Bugün itibariyle başlayan çekilişe son katılım tarihi 30.04.2011'dir. Bu tarihten sonra tüm şartları yerine getirmiş olan izleyiciler arasından random.org ile yapacağım çekiliş sonucu şanslı izleyicim ile irtibata geçip ürün tercihlerini alacak ve siparişimi ona göre vereceğim.

Şimdiden herkese bol şans diliyorum. Sevgiler

Miss Marc :)

Hani herkesin beğendiği bir çizgi karakter vardır ya benim de en sevdiğim karakterdir Miss Marc. Bu şekilden şekile giren, çirkin ama şirin bayanın hemen hemen tüm ürünleri mevcut. Aksesuar, çanta, kıyafet, terlik, ayakkabı ve daha bir çok ürününde gözüm var ama en çok İphone cover ve babetlerinden birer tane edinmek istiyorum.