31 Aralık 2009 Perşembe

Mutlu Yıllarrrrrrr:)


2010 yılının herkes için mutlu, sağlıklı, dileklerin gerçekleşmesi için bol şans dolu bir yıl olmasını dilerim.


29 Aralık 2009 Salı

Annemin El Emeği Göz Nuru Ahşap Boyamaları

Sene başında İsmek'in modelistlik kuırsuna yazılırken annemi de zorla Ahşap Boyama kursuna yazdırmıştım. Yıllardır çalışan bir kadınken emekli olup eve kapanınca depresyone girmi,şti ve bir sürü hastalık çıkmıştı. En azından hafta abir gün sosyal bir ortama girip bir şeylerle uğraşsın derken annem kendini aştı resmen:)

Son zamanlarda yaptığı her şeyi kendime aldım ve sizlerle paylaşmak istedim.







22 Aralık 2009 Salı

Yardım...

Arkadaşlar dün frangancex'den Viva la Juicy parfümüm geldi. Bu parfümün içeriğinde Hanımeli, yasemin, gardenya, amber, karamel, vanilye ve pralin var. Kısacası sıcak, tatlı koku ailesinden. Çok çok çok beğendim. Klasik Juciy Couture EDP ile aynı şişe dizaynına sahip ama bu daha tatlı ve kalıcı galedi bana. Koklar koklamaz vuruldum ve hemen kullanmaya başladım ancak...Parfüm tester olduğu için kapaksız geldi ve bu saate kadar zilyon kez pıs pıs olmuş çantamın içinde:( Biten parfümlerimin şişesini saklamak gibi bir adreyim olmadığı için kapak uydurmam çok zor...Elinde Juicy Couture kullanmış ve şişesini saklayan varsa kapağını bana gönderebilir mi...
Saçma oldu aman parfümümü o kadar çok sevdim ki boşu boşuna oraya buraya değip ziyan olmasını istemiyorum hiççççç:(

21 Aralık 2009 Pazartesi

3 boyutlu muhteşem bir görsel şölen...AVATAR

Geçtiğimiz perşembe akşamı uzun zamandır beklediimiz Avatar filminin ön gösterimi olduğunu öğrenince çok sevindim ve hemen eşimle bilet alarak izlemeye gittim.
3 boyutlu seyretme imkanu sunan gözlüklerle salona girip koltuğuma yerleştim ve 3 saat sonra filmşin bittiğine çok üzülerek salondan ayrıldım.

Titanic, Aliens" ve Terminator filmlerinin yönetmeni James Cameron'ın yönettiği ve yaklaşık yapımı 11 yıl alan bu film, insanoğlunun hayal gücünün ne kadar geniş olduğunun da kanıtı bence. filmdeki Na'vi adlı bir halkın yaşadığı Pandora adlı gezegenin tasviri, içindeki her bir varlığın ayrıntılarına kadar tasarımı James Cameron ve filme imza atanların ne denli başarılı bir çalışma ortaya koyduklarının da kanıtı.








Filmin ön gösteriminden sonra 3 gün haber ve fotoğraf yayınlaman yasağı çıkmış?! bunu pek anlamadım ama bu filmi dinlemek ayrı seyretmek apayrı arkadaşlar...Eğer görsel anlamda farklı, konusu itibariyle sizi çekecek fantastik dünyanın sınırlarını zorlayan bu filmi merak ediyorsanız mutlaka vakit kaybetmeden izleyin derim. İnanın pişman olmayacaksınız...

15 Aralık 2009 Salı

Mutlaka Edinilmeli!!!

Dün akşam yılbaşı makyaj koleksiyonlarına göz atmak için Kanyon Dougles'a uğradım. Estee Gold Sensuous koleksiyonu dışından pek bir yenilik yoktu ama Guerlain Standında dergilerde gördüğümden beri aklımda olan Parure serisine ait Parure Gold Rejuvenating Golden Radiance Powder Foundation SPF 10 'u denedim.
Powder foundation deneyimim pek yok aslında. Sisley Phyto Teint Perfect Compact Foundation ve NARS Pressed Powder Foundation'ı kullanıyorum. Her ikisinden de oldukça memnunum ama bu pudra ikisinden de oldukça farklı. Sisley ürünleri ile ilgili de ayrıntılı bir yazı hazırlayacağım ama yoğunluğum bir türlü izin vermiyorrrrrr.


Neyse efem gelelim asıl konumuza...Guerlain cilt makyajında kendini fazlasıyla aşmış bir marka bence. Bu ürünün fiyatı 190 küsürlü bir şeydi Dougles'da. Bana çok fazla geldi elbette çilekte 74$:) yaşa çilek sen çok yaşa:))))
Pudra içinde belirli ışıltı olmamasına karşın incimsi bir parlaklık veriyor cilde. Yumuşacık ve hiç pütür pütür durmuyor.Dün burnumun çevresi ve çenem soğuktan kurumuş olmasına karşın sürüldüğünde hiç belli olmadığı için, pürüzsüz ve doğal bir görünüm verdiği için 10 üzerinden 10 puan alarak gönlümü fethetti ey ahaliiii.
Ben denedim ve elimdekilerin azaldığını görür görmez hemen alacağım 4 numarasını(ki şu an çilekte olmayan tek renk:( ben ne zaman bir şey beğensem böyle olur zaten)
Eğer sizin de kaliteli, yumuşak yapılı, hafif örtücü ve ciltte belli olmayacak pudra arayışınız varsa mutlaka deneyin derim...

14 Aralık 2009 Pazartesi

NARS artık kesinlikle Türkiye'de:)


Az önce kanalımızın makyözlerinden sevgili Cenk'in verdiği bilgiye göre NARS Türkiye'deki ilk mağazasını Anadolu yakasında Şaşkınbakkal'da açmış. Yuppiiiiiiii diyorum ve en kısa sürede Avrupa yakası için de bir mağaza açılması için sevgili Vepa Kozmetik yetkililerine seslenmek istiyorummmmmm.

10 Aralık 2009 Perşembe

Dikmek İstiyorum

ROMAN benim en sevdiğim türk markalarından biridir. Geçen hafta oradan sezon başında çok çok beğendiğim cici bir elbise aldım. Elbiseyi alırken daha genç kesime hitap eden GIPSY markasına ait bu tatlı tuniği gördüm.



Aslında dikiş dikenler hemen anlayacaklardır oldukça basit ve dikimi kolay bir model. Ben de dikiş dikmeye vakit bulamasam da kalıbını babama çıkarttırıp ya da kurs sayesinde bir gün azmedip kendim çıkararak dikebilirim düşüncesiyle internet sitesinden fotoğrafınım buldum ve kaydettim. Belki beğenip benden önce yapan biri çıkar:)

Saç Dökülmem Hakkında

Bir süre önce saçlarımın yoğun olarak döküldüğünü, ne yaptıysam durduramadığımı ve dermotoloğa giderek üçlü bir tedaviye başladığımı bu yazımda yazmıştım. Bu konuyla ilgili pek çok soru gelmişti ama gözle görülür bir sonuç almadan kimseyi yanlış yönlendirmemek adına bir şeyler yazmak istememiştim. En son sevgili Tülay saç dökülmesi probleminin olduğunu ve çinko tedavisinin sonuçları hakkında bilgiye ihtiyacı olduğunu yazınca süren tedavim hakkında ayrıntılı olarak bilgi vermek istedim.

Öncelikle şunu belirtmek istiyorum ki saçım için alternatif pek çok yolu deneyip çözüm bulamadığım için doktora gittim ve vücudumdaki değerler araştırıldıktan sonra çinko eksikliği saptandıktan sonra ilaç almaya başladım. İlaç kullanacak tüm arkadaşlara önerim, mutlaka ama mutlaka bir doktora görünerek ilaç almaları...Çünkü bendeki problem demir ve çinko eksikliği iken başka birinde çok farklı sebepleri olabilir.(Saç döküşmesinin sebepleri ve tedavileri hakkında çok yararlı bir blog var aslında. Bu sebepler burda çok güze anlatılmış.Ben buradan çok faydalandım.)
Öncelikle günlük kullandığım şampuan yerine Ducray marka bir şampuan aldım. Bu şampuan yıkama sonrası saçıma süreceğim Rogan marka ilaçlı solüsyona zemin hazırlamak için. Her ikisi de tedaviyi destekleyici önlemler tabii ki, asıl tedavi Pantogar isimli içinde yoğun çinko bulunan bir destek hap ile oldu.
İlk günlerde hapımı günde iki kez sabah ve akşam aldım. 90 tabletlik ilk kutu bitince ikinci kutuda miktarı sabah bir taneye indirdim. Çinko tedavisinde atlanmaması gereken en önemli nokta; tedavi süresince asprin bile olsa başka hiç bir ilaç ( ağrı kesici, antibiyotik, doğum kontrol vs.) kullanılmamasıymış.
Ben bu konuda çok fazla şey okudum aslında ama aklımda kalan en önemli şey ; Çinkonun özellikle hücre çoğalması ve büyümesi için gerekli olan temel mineral vitamin olduğu ve düzensiz beslenilen, stresli, yoğun çalışaln dönemlerde sağlıklı olun olmayın her gün dışarıdan destekle alınması gerektiği oldu. Çinkonun en iyi besinsel kaynağı deniz ürünleri ve kırmızı etmiş ama benim beslenme düzenimde kırmızı ete pek yer olmadığından dışarıdan takviye almazsam sınırda çinko eksikliği maalesef benim ömür boyunca yaşayacağım bir problem gibi görünüyor:(
Pantogar direkt çinko tedavisi için kullanılan bir destek değil kesinlikle yanlış anlaşılma olmasın. Benim temel problemim yoğun saç dökülmesi olduğu için ve sebebi de çinko eksikliği olduğu için acil çözüm olarak bu ilaca başladım ve bugüne geldiğimde saçlarımın dökülmesi hatırı sayılır derecede azaldı. Kontrole gittiğimde saç köklerimin de güçlendiği ve yeni saçların çıktığını gördüm çok mutlu oldum:)
Tedavimin ikinci aşaması ise; vücudumdaki demir ve çinko eksikliğini gerçek ilaç takviyesi ile gidermek...Saçlarımın dökülmesi durduğuı için yavaş ve uzun vadede etki edecek ilaç tedavisine önümüzdeki aydan itibaren başlayacağım.
Saç dökülmesi işin aslında görünen en basit problemi. Vücudumuz için gerekli olan vitamine ve minerallerin eksik olması yaş ilerledikçe farklı farklı problemlerle karşımıza çıkıyor. Önemli olan; düzenli olarak kontrole giderek gerekli ölçümlemeleri yaptırıp sağlığımızı kaybetmeden önlem almak.

www.suck.co.uk

Bu ay hangi derginin ekinde geldi bilmiyorum YKM Magazin dergisinde ilginç bir site dikkatimi çekti. Aslında haber olan site değil o sitede yer alan sevimli çöp torbalarıydı ama siteyi açıp incelediğimde en az çöp torbaları kadar farklı ve ilginç ürünler olduğujnu gördüm. Pek çoğu DIY projeleri için fikir verebilir aslında bu yüzden paylaşmak istedim.





Bu çöp torbalarından veya benzerlerinden Türkiye'de bulan, alan, kullanan veya gören biri olursa beni dürtsün olur mu:)

Yeni Yıla Yaklaşırken Çıldırmaya Az Kaldıııı

Her yıl sonuna doğru bütün mağazalarda bir indirim, kampanya furyası başlıyor. Dünyanın en tutumlu, mantıklı alışveriş yapan insanı dahi olsanız bu süper indirim ve kampanlayalara karşı koymak için oldukça sağlam bir iradeniz olması lazım ki ben o şanslı insanlardan olamadım hiç:( Eh buı durumdan sözüm ona şikayet etsem de kendimi şımartmak için yılın bu zamanlarını hiiiç es geçmiyorum:)
Kış sezonuyla birlikte yeni çıkan parfümleri burda rtek tek anlatıp denediklerim hakkında yorumlarımı burada paylaşmıştım. Bu parfümlerden Carolina Herrera için söylediklerim halen geçerli. Benim çok çok beğendiğim şekerli ve sımsıcak bir koku CH...


Bu sene için ilk tercihim bu koku oldu. İkincisi ise, ilk kokladığımda "eh işte" dediğim ve Marc Jacobs'un iddialı tarzının aksine iddiasız bulduğum Lola...



Lola aslında halen benim için sıradan çiçeksi bir koku amayurt dışına giden bir yönetmen arkadaşımız 50ml'ini 55 dolara bulunca hemen aldırdım çünkü ne olursa olsun Marc Jacobs kokularına en az Thierry Mugler ve Guerlain kokuları kadar sadık bir sempatim var. Kapağı nedeniyle çantada kullanması inanılmaz zor maalesef. Koku sıktıktan yarım saat sonra değişiyor ve oldukça kalıcı bir hal alıyor. Ben de Dior'un Jadore'unu anımsattı8 tabii her tende duruşu farklı olacaktır.Tıpkı Daisy gibi genç kız kokusu olduğu kesin.
Benim makinem yine kafayı yediği için derinmor'dan buldum fotolarını.
Bun arada Yeni Çıkan Parfümler postumda yer vermediğim tesadüfen YKM'de gördüğüm Estee Lauder Sensuous'da harika bir koku. İçeriğinde kehribar ve bal var. Dolce&Gabbana The One'ı kullanıp veya seven ama kalıcı olmadığı için şikayet eden varsa Sensuous tam sizler için..Bu sıcak bal kokuyu kakladığınızda The One'ı bir daha kullanmak istemeyeceğinizin garantisini veririm:)



Benim parfüm çılgınlığım bu sene de duracak gibi değil sırada çok çok merak ettiğim Vera Wang - Look, Michael Kors - Kors ve Marc Jacobs by Marc Jacobs var.

2 Aralık 2009 Çarşamba

MAC Holiday 2009

2008 Holiday setlerinden sonra bir daha MAC holiday alışverişi yapğmam diyordum ki bu seneki koleksiyonunun fotoğraflarını görene kadar...

Setlerin renkleri, ambalajları o kadar güzel tasarlanmış ki bu kadar göze hitap eden bir koleksiyonu atlamak aptallık olurdu:)

Dün her zamanki gibi Akmerkez MAC'e gidip sevgili Banu'nun benim için seçtiği ürünlere bakmaya gittim. O kadar isabetli seçimler yapmış ki bir tanesini bir es geçmeden hepsini aldım. Aslında pek çok üründe de gözüm kaldı ama bu kadarı yeterli deyip kendimi frenleyerek mağazadan kaçarak uzaklaştım:)



Bir kere koleksiyonun en güzel yanı setlerin ambalajları ve çantaları oldu benim için. Fırçaların çantalarından tutun minik göz makyajı setlerine kadar harika pırıl pırıl çantalar yapmışlar. Hiç fırça ihtiyacım yok derken 129SE, 190SE, 212SE, 227SE ve 275SE'nin içinde olduğu seti 212 hariç diğerleri bende olmadığı için aldım.



Geçen seneki kırmızı saplı setlerdeki fırçalardan pek çok kullanan memnun kalmamıştı aslında ama bu senekiler geçen sene çok şikayet olduğu için daha kaliteli geldi dedikleri için ikna olup aldım işte bakalım kullanınca göreceğiz aynı değil mi...



mMneral allık Conjure UP ve Bronze Kit'in ambalajlarını çekmemişim ama allık zaten bildiğimiz allık. Kit ise aydınlatıcı denilen zımbırtı hariç gerçekten güzel. Golden Bronze Powder bundan sonra mutlaka kullanacağım bir ürün olabilir. Yüzde çok doğal bir görünüm oluşturuyor. Sunbasque allık ise her MAC severde bulunan joker risksiz bir renk.






Gloss setleri ve yine bu koleksiyonlar gelen Dazzleglass ve Cremesheen Glass'lar bir harika. Ben dazzlelardan sadece Phiff rengini aldım. Aslında Pleasure Principle'a benzeyecveğini tahmin ettiğiğim She-Zam'ı istiyordum ama bana fazlasıyla disko topu havası verdi. Cremesheen Glass'lardan ise önceki renklarden alamadığım Partial to Pink ve Ever so Rich'i aldım ama Ever so Rich'i almasam da olurmuş. Dudakta hiç mi hiç belli olmuyor çünkü.

Gloss setine gelince; benim aldığım Models Misbehaving/Deep. Bu setlerin içinde en koyu renkleri barındıran set. İçindeki renklerin parlatıcı olanı hariç hiç birinin benzeri bende yoktu. Fİki rengi Lustreglass ( Angel Wing ve Instant Gold) diğerleri ( Magnetique, Pinkular ve Gitane) lipglass. Frisky Business/Bright da çok çok güzel renkler içeriyordu ama bu tür renklerden veya muadillerinden herkeste olduğu gibi bende de zilyon tane mevcuttu. Özellikle Angels Wing ile Pinkular çok çok güzel renkler. Eğer bu setlerden almayı düşünüyorsanız Models Misbehaving'i şiddetle tavsiye ederim.

Kalemlerden ise bol glitter içermesine rağmen Iris Accent'in rengini görünce dayanamadım. Bugün Rave'in üzerine kullandım. Tek başına simleri uçuşup gidiyor ama fluidline veya başka bir kalem'in üzerinde harika bir performans gösteriyor.Lila-Mor sevenler eminim çok beğenecekler. Unutmayın, bu kış mor, mürdüm ve bordonun yılı. Tadını çıkarmak için bu koleksiyona mutlaka bakmalısınız:)

Yarebbim Bu Bir Rüya Olmalıııı

Evetttttt nihayet beklenen an gelmiş de haberim yokmuşşşş. Ey sevgili okur NARS bundan böyle Strawberry'deeeee.

Ben bu çileği sevmeyeyyim de ne yapayım haaaaaa:)))))

23 Kasım 2009 Pazartesi

MAC 266

Justmakeup şu yazısında 266 numaralı fırçalardaki farkı değerlendirmişti. Gerçi o birini Türkiye'den diğerini ise yurtdışından almıştı ki sonradan anladığım kadarıyla ikisi de orjinalmiş. Bu postu okuduktan sonra bendeki iki adet farklı zamanlarda Akmerkez MAC'den alınmış 266 numaralı fırçaları karşılaştırdım.



Fotolarda yakın çekimden ve ışıktan çok net çıkmasa da iki fırçayı yanya tuttuğumda bariz şekilde biri daha kısa, sapı daha ince ve birinin rengi kahveye dönük siyahken diğeri hafif ışıltılı siyah renginde. Her iki fırçada MAC'in kendi yetkili mağazasından alındı. ikisinin de üzerine "France" yazıyor. Ben bu farklılığın sebebibi anlamadım. Başka yerden alsam hangisi bilmem ama birisi sahte diyeceğim ki ikisine de babalar gibi 48 TL ( fiyatta yanılıyor olabilirim aşağı yukarı bu civardı ama) saydım. Şincik sorarım size ey MAC gurusu kardeşler! Bu farklılık nedendir acep? Bilen, duyan, başına gelen var mı? Beni bir zahmet aydınlatabilir mi?

Öğrettim, Öğrendi, Yaptı

Hep bir kız kardeşim olsun isterdim. Bildiklerimi öğrettiğim, tecrübelerimi paylaşabileceğim benim gibi, bana yakın olsun bir kız kardeş...Şimdi Duygu'cuk var. Abi Serkan'la işyerinden arkadaşız. Hem Cüneyt'in hem de benim çok sevdiğimiz bir arkadaş. Duygu aslında onun kardeşi... Duygu da şirketimizde kısa süreli bri staja başlayınca her günümüz beraber geçmeye başladı. Akşamları beraber toplanıyoruz oyun oynuyoruz, geziyoruz vs. derken aldım Duygu'yu karşıma sana ne biliyorsam öğreteceğim dedim:) En azından bir işe yarasın bildiklerim değil mi:)
Şimdilik takıdan başladık inşallah ben geliştirdikçe dikiş de öğreteceğim ona.
En az kardeşim kadar çok sevdim fıstığı...
Cumartesi gecesi oturduk masanın başına takı yapmaya başladık. Eli oldukça yatkın ve yetenekli. Eline malzemeleri ilk kez almasına karşın oldukça hoş şeyler çıktı ortaya. Malzemeye göre basit tekniklerle yapabileceği modeli tasarladım, nasıl yapabileceğini anlattım o gerisini getirdi. Bu gidişle boynuz kulağı geçecek:)












20 Kasım 2009 Cuma

Bayıldımmmmmm:)))

Dünya nüfusuna göre her kıza 2 erkek düşüyormuş.Benim HAKKIMI kim yiyorsa Haram Zıkkım olsun...



Sevgili Handan'ım yine süper bir mail ile akşamımı şenlendirdi. Hemen buraya yazmasam olmazdı tabeeeeee Çok yaşa sen Handan:))))

Nihayet :)

Edit: Cuma akşamı hayırslıyla filmimi izledim. ZAten hafta somnu tüm gazeteler, internet siteleri ve bir çok blog filmi anlatmış, kritiğini yapmış ve filmin i,zlemeyenler için tüm hayacanını öldürmüşşşş!!!
Neyse efemmmm filmin çıkışında hatırladığım tek şey Jacob'un evrim geçirmiş kaslı vücudu, Edward'ın sıskalaşmış vücudu ve kitapta mermer gibi benzetmesi yapılan ancak tüm beyazlaştırma çabalarına rağmen kamufle edilememiş göğüs kılları ile tüm Cullen ailesinin sarı-turuncu arası gözleriydi.
Zaten durgun olan bu bölümde yine de görsel efektler kullanılarak birazcık aksiyon yaratılmış.Özellikle Jacob'un koşarak Bella'nın üstünden atlayıp kurda dönüşmesi sahnesi güzeldi. Ama beklediğimi aldım mı HAYIR....Bunun sebebi ise kitabı okurken hayal ettiğim şeyleri filmde bulamamamdan kaynaklanıyor. Elbette herkesin hayal dünyası farklıdır. Çoğu insan filmin beklediği gibi olduğunu söylemiş ve filmi beğenmiş. Tatmin edici bir film ortaya çıkmış olsa da ya benim hayal dünyam biraz fazla geniş ya da bu filmden çok şu umuyordum ve aldığım umduğumun altında oldu...Yine de iklk filmin yerini kesinlikle alamayacak New Moon. Ben en çok serinin dördüncü ve final kitabı olan Şafak Vakti'ni bekliyorum.





Seriyi okuyup bitireli aylar oldu ve ben sabırsızlıkla Yeni Ay'ın gösterime girmesini bekliyordum. Evet bir vampir ve bir insanın ütopik aşkının hayranı olarak bu filmi dört gözle bekleyenlerdenimmmmm:)

Aslında Yeni Ay ilk başlarda çok durgun başlıyor. Okuyan herkesin bildiği gibi Edward Bella'yı korumak amacıyla onu terk ediyor ve Bella hayata küsüyor. Sonra şekert çocuk Jacob ile taselli bulmuşken kitabın ortalarında hatta sonlarına doğru yakışıklı vampirimiz gündeme bomba gibi düşüyor ve muhteşem aşk yeniden tam gaz yaşanmaya başlanıyor. ..



Bu akşam Kanyon Cinebonus'da 00:45'e yer bulabildik. İstanbul'daki bütün sinemalar ek seans koymalarına rağmen günler öncesinden biletler satılmış ve biz tesadüfen en son seansta yer bulabildik. Ne diyim buna da şükür:) Umarım bu kadar beklemeye değer bir şey çıkmıştır ortaya...

17 Kasım 2009 Salı

Çok Çalışmam Lazım Çokkkk

Ne yoğunum bu aralar... Bir kalabalık bir hengame sormayın gitsin...Kafamı kaldırıp bir şeyler yazmak istiyorum, bir şeyler yapmak, paylaşmak... Ne zaman bitecek bu çile yarebbimmmmmmmmmm

12 Kasım 2009 Perşembe

Ölesiye Yaşamak...

Sevgili arkadaşım Handan'ımın bu sabah gönderdiği mail o kadar güzel ve anlamlıydı ki sizlerle paylaşmamak olmazdı...

9 Kasım 2009 Pazartesi

Yarışma Sonucu

Evetttt yarışmamızın sonuna geldik arkadaşlar. Flormar ile4 ilgili yazdığım bu yazıma 08.11.2009 Pazar akşamına kadar gelen tüm yorumları inceledim. toplam 32 yorum kaydedilmiş. bu yorumların biri Bana ait, biri mükerrer olmuş ve diğeri de yorumcu tarafından silinmiş olduğu için geriye kalan 29 yorum içinde Random.org aracılığıyla yaptığım kura sonucu şanslı okuyucum 3 Kasım 2009 Salı günü yorum yazan Geziyemek.com oldu :)



Sevgili Geziyemek.com'u tebrik ediyor ve hediyesini kargolamak için adres bilgilerini yazacağı mailini bekliyorum.

Herkese Sevgiler.

6 Kasım 2009 Cuma

Duvar Stickerı Çılgınlığı

Sokak kapımın girişine yapıştırdığım çiçeğimden sonra nerde duvar stickerı görsem başından ayrılamıyorum. Ramazan ayında Şişli Cehahir AVM'nin önünde kurulan minik tezgahların birinde çeşit çeşit uygun fiyatlı duvar sitckerları almıştım.

Almıştım ama onları dolaba koymuşum unutmuşummmmmm. Geçtiğimiz cuma eve olunca annemle onları bulduk, çıkardık ve evin çeşitli yerlerine kondurduk:)





Bu şirin ağaç dalı ve kuşlar çalışma odamızda. Hemen altında Cüneyt'in çalıçştığı bilgisayar var. Çalışırken sıkıldığında, başını kaldırıp onları görünce içi açılsın istedim:)




Bu şirin mor çiçekleri yata odamın hemen girişindeki boşluğa yapıştırdım. Üzerinde uçuşan arılarına bayıldım.



Aynaları Haziran ayında alıp yapıştırmıştım. An cak aceleden aralarında istediğim gibi bir düzen oluşturamamıştım. Bu dağınıkl bahar dalları ve kuşlar hem boşlukları doldurup yamuklukları gizlerdi hem de antrenin havasını olduğu gibi değiştirdi. Resmi çekerken yamuk yumuk duran sarı çoraplı hatun da benim tabeeeeeee:)

Buı stickerlar hem çok çok uygun fiyatlı hem de istediğiniz an yapıştırdığınız zemine zerre kadar zarar vermeden çabucak çıkartılabiliyor. Silinmebilme özelliği var mı bilmiyorum çünkü kağıdı oldukça ince ama kirlendiklerinde silinmezse söküp yenisini takmak gibi bir şansım var zaten:)

2 Kasım 2009 Pazartesi

Flormar'a Tebrik ve Bir Sürpriz Yarışma

Kısa süre önce pek çok takip ettiğim blogda Flormar ile ilgili postlar okumaya başladım. Konuyu biraz araştırdığımda flormar'ın blog dünyası içinde hızlı bir tanıtım faaliyetine girdiğini öğrendim. Geçen hafta bana da bir paket geldi ürünler genel itibariyle çok güzel ve hem ambalaj hem de yapı anlamında eski Flormar'dan eser yok.

Bana gelen paket içeriği hemen hemen tanıtım yapan tüm blogdaşlarımla aynı. Bu yüzden ayrı ayrı swatch yapıp övgüler yağdırmak istemiyorum. Bana kalırsa pek çok ürününde haklı övgü aldığının da altını çizeyim ki sevgili blog arkadaşlarım beni yanlış anlayıp kızmasınlar:) Ben sadece aynı konunun her blogda yer alarak sıkıcı hale gelmesini, istemiyorum o kadar.

Aşağıdaki resimde gördüğünüz ürünler Sevgili Elif Hanım'dan bana gelen hediye ürünler;
Supershine Serisi 22 nolu oje, 122 nolu gloss ve 503 nolu lipstick ile X5Turbo Boost Rimel ve Siyah Waterproof Eyeliner. Bu ürünleri yorumlamıyorum ama size diğer Flormar ürünlerim hakkında yorum yapmak istiyorum.

Profilo Alışveriş Merkezi'nde açılan Flor Mar standını görünce çok merak ettiğim Supermatte serisinin M112 nolu, Supershine serisinin 14 nolu ojelerini, 12 nolu Holographic Lipglossu ile 218,221,217,220 ve 216 nolu Waterproof Lipliner'larını almıştım.


Hiç dudak kalemim olmadığı için ve pek kullanabileceğime inanmadığım için yerli bir markanın kalemlerini alıp fazla para vermemek için bu kalemleri tercih etmiştim. Waterproof olmasından dolayı glossum silinse bile dudak çevremde doğal bir kontür vazifesi görüyor. Yapısı biraz sert ama kalıcılığı bakımından çok sevdim ben.


Bu Glossu görür görmez çok istediğim ama Türkiye'ye gelmeyeceğini öğrendiğim MAC Dazzleglass Cream koleksiyonuna ait Cereme Allure rengine benzediği için almıştım. 218 nolu lipliner ile klombinleyerek kullanıyorum. Işıl Işıl harika tadı olan hafif bir gloss.
Çok yapış yapış olmadığı için ben çok sevdim. Bu seri bence Supershine serisine göre daha başarılı yapıda. Ama supershine serisinin renkleri çok çok daha güzel.

Supershine serisinin ojelerine baktığımda bence tartışmasız en güzel rengi bu 14 numara. Fotoğraflar her ne kadar işyerimin ışığında bulanık çıksa da bu bulanıklığa rağmen ışıltıları inadına görünüyor:) Rengi aslında daha koyu mor ama benim makineyi çözebilene aşkolsun ya da ben beceriksizim fotoğraf çekme konusunda:)

Supermatte oje serisinin çıktığını öğrendiğimde pek çok kozmetikçiye bakıp bulamamıştım. Kendi standında ise her rengi mevcut. Ben bu senenin favori renklerinden birini aldım tabeeee. Fotoyu ojeyi sürer sürmez çektiğim için parlak çıkmış. Kuruduğunda görülebilir bir matlık oluşuyor ancak Inglot veya OPI'de gördüğümüz matte ojeler kadar mat değil. Aslında Inglot'un matte ojesi var bende karşılaştırmalı fotoğraflarını koyarım bir ara.
Fotoğraflarda göründüğü üzere her iki oje de tek katta inanılmaz yoğun bir renk verdi. Flormar ojesi kullanmayan bayan yoktur herhalde. Ben en çok nar çiçeği ve rakı beyazını kullanırım. Kullananlar bilir ;kırmızı veya koyu renkli ojeleri önceden her yere renk verirdi. Özellikle kağıtlara falan sürtüldüğünde lekeler oluşurdu:) Bu serilerde böyle bir problem yok bilginiz olsun. Yapıları tamamen yenilenmiş.
İşte Flormarı tebrik etmenin temel sebebi bu. Kendini yenileyip, müşteri ihtiyaçlarını göz önüne alarak ürünler geliştirmesi nedeniyle kocaman tebriği hak ediyor bence.

Gelelim bu uzun postu okuyan sevgili dostlarıma yapacağım sürprizime... Efendim Elif Hanım'dan gelen bu beş parçalık hediyeyi 8 Kasım Pazar günü bitimine kadar bu posta yorumda bulunan okuyucularım arasından random search ile yapacağım çekiliş sonucu 1 okuyucuma toplu olarak göndereceğim ( lipstik ile lipgloss'un rengini birer kere elimin üzerine denediğimi belirteyim. ) Tek bir şartım var: Hediyeyi kazanan okuyucumun ürünleri kullandıktan sonra yorumlarını bana link vererek paylaşması...çok zor değil di mi:)

İyi şanslar:)

NARS Holiday 2009

Ben bu markayı sevmeyeyim de ne yapayım ey ahaliiiii! Yine yapmış yapacağını ve harika renkler çıkarmış ortaya.
Sevgili Pumpkin şu yazısında bu koleksiyondan aldığı ürünleri yorumlamış ve swatchlarını yapmış bile. Ben de büyük bir sabırla Kissandmakeup'a gelmesini bekliyorum. Bu gidişle Türkiye sınırlarına yeni NARS ürünlerinin girişini beklemek rüya görmekle eşdeğer oldu çünkü. NARS'ın ikili farları o kadar başarılı ki bu koleksiyonda da beni yanıltmayacağına emin olduğum için Brousse ve Eurydice'ı mutlaka alacağım.


Koleksiyonda yer alan renkler
Soft Touch Shadow Pencil
Goddess Pale champagne
Aigle Noir Smoky green
Skorpios Copper Eyeshadow Duo
Brousse Subdued purple / bronze
Eurydice Eggplant / Dusty gray
Taiga Pale yellow / Olive green
Cream Eyeshadow
Mousson Dirty green-gold

Nail Polish
Rough Andalou Holiday red
Velvet Matte Lip Pencil
Pop Life Deepened red
Toudra Deep wine red
Multiple
Luxor Pale icy pink