30 Eylül 2009 Çarşamba

Böğürtlen Aşkına !


Son zamanlarda neden böğürtlen rengine taktığımı fotoğrafları görünce anlayacaksınız. Bu aralar kozmetikte ne alsam elim hemen böğürtlen pembesi ve türevlerine gidiyor. Özellikle beyaz porselen ciltte böğürtlen rengiyle ön plana çıkan dudaklar ve dumanlı gözler bu sene hemen hemen her markanın koleksiyonunun temelini oluşturuyor. Mat, koyu böğürtlen rengi tırnaklar ise bu makyajın tamamlayıcısı. Benim ise her zaman en sevdiğim renklerden biri olan bu rengin yeni sezonda hakkını vereceğimden hiç şüphem yok:)

Yeni Parfümlerrrr

Kış yavaş yavaş gelmekte. Havaların soğumasıyla yeni koleksiyonlar vitrinlerde yerini alırken kozmetik ve parfüm sektörü de boş durmuyor.
Ekim ayı dergilerinde süper yeni perfüm tanıtımları var. Elimden geldiğince netten fotolarını bulmaya çalıştım. Ben en çok Guerlian Idylle ve Marc Jacobs Lola'yı merak ediyorum.Herhangi birini Fragrancex'de veya Strawberry'de bulursam denemeden alacağım. Harika olacaklarına eminim:)

Bunların dışında Issey Miyake'nin A Scent Femme EDT'yi dergiden denedim ve kış çok hafif, yoğun yeşil bir koku olduğunu söyleyebilirim. Eğer Elizabeth Arden Green Tea'yi seviyorsanız bu koku sizin için. Ange ou Demon ise harika bir parfüm ve bu versiyonunun da aslına sadık bir şekilde güzel olmasını umuyorum. Çünkü muhteşem Lancome Hypnose'un hayal kırıklığı yaratan Hypnose Sences, Dior Addict'in Addict Shine, Amor Amor'un neye benzediği belli olmayan, aslının yanına bile yaklaşamayan zilyon tane versiyonundan sonra versiyon kokularının hep asıllarının gölgesinde kaldığına inanıyorum.Tabii bu benim fikrim sadece:)
Eğer bu yeni parfümlerden denediğiniz varsa yorumlarınızı burada paylaşmanıza sevinirim.

Guerlain - Idylle
Edit: Bu defa yanılmışım. Dün ilk olarak Guerlain standına gittim ve o muhteşem şişeyi elime alıp kollarıma boşalttım. Ancak diğer Guerlain parfümleri gibi koklayanı daha ilk dakikada vuran, etkileyen bir koku değilmiş. Ya da benim tarzıma hitap etmeyen iddiasıoz bir koku olduğu için beni cezbetmedi. EDP olmasına rağmen çok hafif ancak kalıcı bir koku. Çiçek notaları yoğunlukta. L'instant de Guerlain veya L'instant Magic sevenler bu kokuyu beğenmeyeceklerdir diye düşünüyorum.


Marc Jacobs - Lola

Edit: Marc Jacobs çiçekler kadar narin ve yumuşak bir koku yaratmış ancak insanı vuran, etkileyen bir kou değil. Sanki çok bilindik bir koku gibi çarpmıyor. Şişesi gerçekten harika ama çantada büyük boyu nasıl taşınır tam bir muamma:)



Lolita Lempicka - Si Lolita
Givenchy - Ange ou Demon Le Secret


D&G - D&G Collection
Edit: Buj serinin tüm kokularını denedim. En çok 1,3 ve 10 güzeldi. 1 numarası hafif ve tam bir çiçek kokusu. 3 numarası, meyve ağırlıklı hafif bir seçenek ama oldukça klalıcı. 10 numarası ise seride benim en çok beğendiğim tatlı Angel, Addict ayarı güzel bir koku. 6 ve 18 numaralar ise daha erkeksi ancak satıcının dediğine göre tüm seri unisexmiş. 10 numara her iki cins tarafından da tercih ediliyormuş.



Cacharel - Scarlett



Bvlgari - BLV II

Edit: Nihayet deneyebildim bu güzel yüzlü kadının tanıttığı kokuyu. Hafif kokuları tercih etmesem de bu koku gerçekten çomk güzel. Temiz, ferah ve hafif...ama bir o kadar da kalıcı desem yalan olmaz.

Giorgio Armani - IDOLE d'ARMANI

Edit: Bu koku da bilindik bir kokuyu anımsattı bana. Hoş çiçeksi meyveli bir koku. Armaniden beklenmeyecek kadar iddiasız.



Carolina Herrera - CH Woman EDT
Edit: Carolina Herrera kendisinden beklenmeyecek tarzda süper tatlı bir koku yapmış bu sefer. EDT dendiğine bakmayın süper kalıcı bir koku. Black XS, Princess veya Britney Spears kokularını sevenler bu parfüme bayılacaklar.

Issey Miyake - A Scent Femme EDT
Edit: Turunçgil kokan tam bir yaz kokusu aslında. Çıkarmak için yanlış bir zamanlama olmuş bence. Yeşil ve fresh bir koku. Elizabeth Arden Green Tea tarzı kokuları sevenler deneyebilir. Kış için kalıcı, tatlı ve sıcak koku arayanların tercih edeceği türden bir seçenek kesinlikle değil.



Yves Saint Laurent - Parisienne

24 Eylül 2009 Perşembe

Saçlarımın yeni hali

Saçlarımı yaz başından beri kestire kestire en sonunda kesecek hali kalmadı:)Tanıyanlar, bilenler zaten yaşımdan küçük gösterdiğimi bilirler bu saç ile şimdi daha da küçük oldum. Bu iş hayatım için kötü ama onun dışında gayet memnunum)

Fotoları kesildikten 1-1,5 saat sonra kara kara onları nasıl şekillendireceğimi düşünürken Cüneyt çekti. Şimdi elim alıştı rahat rahat şekillendiriyorum tek problem; havalar soğudu ve ensem üşümeye başladı:)





Sizce nasıl olmuş?

MAC, Body Shop, Strawberry ve Kissandmakeup:)

Pek bir mutlu, Pek bir mesudum bu aralar çünküm kozmetik alışverişi yaptım. Kozmetik alışverişi beni pek bir rahatlatıyor:)
Strawberry'den almış olduklarım araya bayramın girmesi nedeniyle tam 14. gün elime ulaştı. Öğle yemeği dönüşü kutumu muhaberatta görünce çığlık attım resmen:)
Aynı anda geçen hafta Kissandmakeup'dan sipariş verdiğim Cordura Duo Eyeshadow da gelmiş. Çok çok çok beğendim nasıl bu ikiliyi daha önce almamışım anlamadım.








Benim için makyajda ruj ve glossun yeri çok yarıdır. 500 tane olsa yine gözüm doymaz gider alırım:) Bu aralar da pembe, fuşya, böğürtlen vs. renklerine takmış durumdayım. Bu takıntıda NARS ve Christian Dior'un Sonbahar makyaj koleksiyon fotğraflarının büyük etkisi var tabii. Özellikle NARS'ın modelinin yüzünde kullanılan o böğürtlen rengi alığı gören,duyan, kullanan varsa insaniyet namıma bana haber versin olur mu:=)

Ben strawberry'den aldığım bu renkleri unutup Body Shop indiriminden de bu renklere yakın renkleri almışım. Fotoğraflarını çekince anladım:) Birebir aynısı olmasa da dudakta aynı duruyor. Olsun artık hepsi çok cici:)


MAC'e dün öğle yemeğinde kaçtım. Uzun zamandır koleksiyon ürünlerine bakma fırsatı bulamamıştım ama bana pek bir şey kalmamış tabii. Allahtan Rue de Rouge'u ayırtmışım da onu kapabildim. Rave kalemi yine unutmuşlar bana ayırmayı:( çok üzüldüm çok... inşallah başka bir mağazadan pazartesi gelecek. Via Veneto'yu da içindeki mavi ışıltılar yüzünden aldım. Dişleri beyaz gösteriyormuş ya peh peh peh... Black Russian kalam zaten artık efsane ben birini bitirmek üzereyken yeni koleksiyonda yeniden çıkınca süper oldu. Başka da bir şey beğenemedim zaten. İştahımı yeni koleksiyonlara saklıyorum süper şeyler gelecek çünkü.


Yahu fotolarda elimin üstündeki tüyler iğrenç şekilde koyu renkte çıkmış. Görüntü kirliliği yarattı ama renkler hakkında fikir sahibi olabilmeniz için yine de koydum ben. Normalde kılsız tüysüz beyaz bir hatun olmama rağmen hangi rezil ışığın altında çektiysem ellerim babamın ellerinden beter çıkmış:)


Bu şahane renkleri barındıran paleti ise çok uzun zamandan beri istiyordum. Bence Dior'un en başarılı far paleti kendisi. Renkleri, yapıları, birbirleriyle uyumları harika. Fotoğrafta tam net çıkmadı renkler parlama yaptı ama yine de fikir verebilir size. Adı Petal Shine. Mutlaka ama mutlaka bakın derim ben.

Saçlarım Dökülüyor - II

Geçen postumdan bu yana maalesef saçlarım hızlanarak dökülmeye devam ediyor. Bayram öncesi cuma günü saçlarımı kısacık kestirdim. erkek gibiyim anlayacağınız ama hoşuma gitti çünkü çok rahat:)
kullanmadığım besin takviyesi, ilaç, losyon vs. kalmadı ve en son dün bir dermotologla görüşerek onun tavsiyeleri üzerine yeni bir tedaviye başladım. Birincisi yüklü bir çinko tedavisi görmeye başladım. Bunun yanı sıra güçlü keratin içeriği olan hap, şampuan ve duş sonrası solüsyon kullanacağım. Saç dökülmesinde en iyi tedavi şekli bu üçlemeymiş. Hekim tavsiyesi de aldıktan sonra içim biraz rahatladı. Bakalım bu sefer saçlarımı kaybetmekten kurtulabilecek miyim...



saçım kısaldıktan sonra hiç sevmesem de şekillendirici ürünler kullanmaya başladım. Ancak bu kimyasal içerikli ürünler tedavinin etkisini azaltabilileceğinden Organics'in şekillendiricisini verdiler eczaneden. İnşallah kandırılmamışımdır:)



Yine makinemin tarih ayarı bozulmuş ya ufffff

23 Eylül 2009 Çarşamba

Hastayım:(


Ne zaman tatil olsa o tatil mutlaka hastalanırım ben... Durum bu bayram tatilinde de değişmedi ve ben şifayı kaparak sezona hızlı bir başlangıç yaptım. Bayramın birinci günüden beri düşmemek için almadığım vitamin, çayını içmediğim ot kalmadı...Sonuç mu??? Çoookkkk hastayım sevgili dostlar. Burnum akıyor, boğazım ağrıyor, sesim kısıldı ve başım ağrıdan çatlıyor. Gel çalış çalışabilirsen. Tek tesellim bu hafta sadece üç gün işe geleceğim. Ya bugün Pazartesi olsaydı...oy oy oy

15 Eylül 2009 Salı

Shotclothes:)

Bir arkadaşım kendi arkadaşının dahil olduğu süpper bir blog önermişti bana. Shotclothes adı altında kurulan bu blogda üç arkadaş yurt dışından outlet veya ikinci el mağazalardan oldukça uygun fiyata lüks markaların kıyafetlerini getirip burada satıyor.
Bu üç ortağın şirin mi şirin fertlerinden biri olan Savaş'la görüştük. Muhteşem kıyafetlerini gördüm ve nihayet benim vücuduma uyan iki tanesini almakta karar kıldım:)
Fiyatlarını buradan belirtmeyeceğim ama Türkiye'de üretim yapan bir firmanın koyduğu etiketten bile daha uyguna aldığımı söyleyebilirim.

Biri Chloe Trençkot...Buna bayıldım desem yeridir. Hem Chloe benim en sevdiğim feminen çizgisi olan şirin bir markadır hem de trençkotun yaka detayı tam benim sevdiğim gibi.


Diğeri ise en az Chloe kadar tasarımlarını sevdiğim Miu Miu'ya ait bir gece elbisesi. Elbise tam bir Little Black Dress. Kol detayları muhteşem ve kalıbı harika. Aslında elbise bana büyük geldi ama babam sağolsun daraltıldığı hiç belli olmadan bana uygun hale getireceğine söz verdi:)





Fotoğrafları Shotclothes'dan aldım çünkü işyerinde sere serpe fotoğraf çekemiyorum. Bir ara üzerimde çeker sizlerle paylaşırım artık. Savaşcım ilgine, sıcaklığına çok teşekkür ederim. Burdan kocaman öpücükler ve sevgiler yoluyorum sana:)

Pretty Cool

Bu markayı sadece YKM'lerde gördüm ben. Takı yapan biri olarak kullandıkları boncuk ve materyalleri çok beğeniyorum ve fiyatları bir çok şişirme markaya göre çok çok daha uygun.
Pretty Cool'dan bugün çok şirin uzun bir kolye ile leopar desenli yine taşlı! bir toka aldım.

Aslında Bugün "Ayın Yarısı Etiketin Yarısı" kampanyası için gittim ama maalesef bayram üstü olduğu için açıkgözlü mağaza yetkilileri bir kaç parfüm ve zıttırık kozmetik ürününün dışında doğru dürüst indirim yapmamışlar!
Maybelline gloss ve lipsticklerinin ambalajlarını değiştirmişti. Yeni gloss serisinden iki renk aldım. Tanıtım fiyatları 9.90 TL. Resimde ışıltılı somon olan Bubble Gum, Koyu pembe olan ise Cherry Twirl renkleri. Bunların tadı da değişmiş sanırım. Önceki seri daha meyveli gibi geldi bana. Ya da oruçtan ağzımın tadı da bozuldu daha sonra yeniden dener yorumlarım.

İyi ki varsın Kissandmakeup!!!

NARS Türkiye'ye gelmiyorrrrr, gelemediiiiiii ben de sabır falan kalmayınca geçen hafta çok istediğim üç tane duo yu sipariş verdimmmmm.


Şincik gelelim ilk izlenimlerime; aslında uzun uzun hayalini kurduğum Egea güzel bir ikili ancak rengi biraz soluk geldi bana. Önümüzün kış olduğunu ve kış mevsiminde peynir beyazına dönüştüğüm düşünülürse bu ikiliyi yaza kadar pek sık kullanamayacağım gibi. Silk Road beklediğim gibi geldi. Ben tam bir Alhambra fanatiğiyim. Makyaja ne zaman başlasam elim ilk ona gider. Silk Road ise Alhambra'nın sedefli yapısına göre daha simli ve iri parçalı glitter barındırıyor. İkilinin pembe tarafı Hula Hula'nın pembesine benziyor. İndian Summer ise aldıktan ve ödemeyi yaptıktan sonra bazı swatchlarda fazla sarı olduğujnu görüp vazgeçtiğim ve mail atıp yerine cordura'yı istediğim bir ikiliydi. Ancak mailime ok. dedikleri halde bugün paketimden Cordura yerine İndian Summer çıktı:)Ben özellikle açık tarafını çok beğendim. Yine solgun bir renk ama bu sefer böyle olsun:)
Paket geçen hafta alışveriş yapmama rağmen jet bir hızla 6. günde elime ulaştı:) ben de hemen cordura'yı da sipariş verdim artık daha fazla bekleyemeyeceğim:)

İndian Summer



Silk Road


Egea

Şu An Ne Kullanıyorum ???

Bakıyorum herkes yapmış bir ben kalmışım. Ben de yapayım da bitsin bu iş di mi:)

Şampuan: Bioblas normal saçlar için (Gerçi ne yaptıysam durduramadım şu lanet saç dökülmesini)

Saç kremi: Kullanmıyorum

Şekillendirici ürünler: Kerastase Serum Nutrisculpt

Duş jeli: Body Shop Çilekli ve Palmolive Spa

Vücut nemlendiricisi: Shiseido Advanced Essential ve Body Shop Çilekli Body Butter

Deodorant: Fa white tee deodorant

Fake Tan: Kullanmıyorum. Bronz olmak istiyorsam doğru solaryuma...

Yüz temizleme: Bobbi Brown Extra Balm Rinse ve Chriatian Dior Magique Demaquillant for Face and Eyes, NARS Balance Foam.

Peeling: Chriastian Dior Grains de Magie Exfoliating Face Scrub

Makyaj bazı: Kullanmıyorum ama arada sırada Guerlain'ın içinde altın tozu olan bir bazı var onun sample boyunu kullanıyorum ve 1 senedir bitiremedim!

Fondöten fırçası: Mac 188

Concealer: Bobbi Brown Creamy Cocealer Kit

Pudra: Nars St. Tropes Foundation Powder, Clinique Almost Powder Spf 15

Allık: NARS Luster ve NARS Orgasm ile MAC Tippy

Bronzer: NARS Laguna, Chanel Irrelle Soleil Sierra rengi

Aydınlatıcı: NARS Coppacabana ve Mustique

Göz makyajı bazı: Laura Mercier Eye Base ve Guerlain Ombre Eclat Eye Primer

Far: NARS farlarının hemen hemen hepsi

Eyeliner: MAC Fluidline Blacktrack, Sweet Sage,
Bobbi Brown Ivy Shimmer Ink, Sapphire Shimmer, Chocolate Shimmer

Kirpik kıvırıcı: Kullanmıyorum...

Mascara: Evde zilyon tane açılmamış rimel var ama ben sadece ve sadece Lancome Fatale kullanıyorum. Bu rimeli ilk aldığımda bir köşeye fırlatmıştım yüzüm gözüm boya oldu diye. Ama o o kadar marifetliymiş ki adam akıllı sürünce incecik, seyrek kirpiklerimi inanımaz uzun ve dolgun yaptı. Benim ezberimi bozarak gözbebeğim olan Lancome Virtuoze'ün tahtına oturmayı başardı.

Lipstick: NARS Mitzi, MAC Love Lorn

Lipgloss: NARS Chihuahua, Mac Babysparks ve Smile Dazzleglass

Oje: NARS Rebel Yell ve Schiap

14 Eylül 2009 Pazartesi

İhtiyacım Varrrrrrr


Bu kitabı istiyorum ey ahaliiiiiii !!!
Bu aralar gerçekten ihtiyacım var.

Ben de Kurslandım

Dikiş dikmeyi evde öğrenmeye başladığımdan beri bununla ilgili bir kursa gitmeyi istiyordum ancak kafama göre bir şey bulamıyordum. LCC, İMA ve PERA ile görüştüm ancak ne hafta içi ne de hafta sonu saatleri bana tam uymuyor maalesef. Cumartesi hatta bazen pazar günleri bile çalıştığım için devam problemi yaşayacağım aşikar. LCC dışında diğer kursların fiyatları da çok yüksek üstelik. Bu sene en azından ücretsiz olan İSMEK'in stilistlik kursuna gitmeye karar verdim ben de. Daha önce Takı Tasarımı kursuna giderek Hocalık Sertifikasına 100 saat kala kursu evlilik nedeniyle bırakmıştım. Ve bu hakkımı da kaybettim doğal olarak.
Bu sene yeni bir uygulamayla stilistlik ve modelistlik için Ustalık Belgesi vermeye karar vermişler. Buna göre; Bir yıl stilistlik ertesi yıl da modelistlik kursuna gelen öğrenciler Ustalık Belgesi alarak hocalık yapmaya hak kazanıyorlarmış. Üstelik geçmiş uygulamalarda zorluk çıktığı için bu eğitimi ardı ardına almak da şart değilmiş. Ben bu seneden sonra seneye modelistlik eğitimini alamazsam traskript alarak ne zaman istersem bıraktığım yerden devam ederek belgemi alabiliyormuşum.
Hızımızı alamayıp annemi de ahşap boyama ve şiş örücülüğü kurslarına kaydettirdik ve aile boyu İSMEK'li olduk:)Bir şeyler öğrenebileceğim ve öğrendiklerimle daha kolay tasarlayıp, daha kolay dikebileceğim için çok heyecanlıyım. Bayram geçse ve bir an önce kurs başlasa:)
İSMEK'in hemen hemen her branşta kursları mevcut. Kayıtlar 7 Eylül'de başlamış. Merak edenler www.ismek.ibb.gov.tr'yi inceleyebilirler.

I Hate Mondays

10 Eylül 2009 Perşembe

Yeni Broşler Cici Broşlar

Ramazan da birazcık uyku problemi yaşıyorum sevgili dostlar. İftardan sonra içilen bir bardak keyif kahvesi beni sabahın 4'lerine kadar gece kuşu yapıyor ben de bu durumdan faydalanarak dün akşam Cuma Pazarından ve Eminönü'nden topladığım kurlele, dantel, boncuk vs. ile broşlar yaptım. Aslında elektrikler kesilmeseydi devamı vardı ama malum yağmurlar bütün semtin elektiriklerini katletti:(
(Allah bu felakette zor durumda kalanlara yardım etsin çok zor çok:( )
İşte efem benim yeni ve cici broşlar;





8 Eylül 2009 Salı

Siz Kendinizi İkocan mı Sanıyorsunuz? :)

Dün bir arkadaşımızn gönderdiği mail sabah sabah beni kopardı. Hemen fotoları sizlerle de paylaşmak istedim :)



3 Eylül 2009 Perşembe

Mimmmmm


Bloğunu severek takip ettiğim sevgili Aysemin beni mimlemiş. Geç oldu ama kendisi uyarmasa bu iş temposunda pek de farkedeceğim yoktu sanırım:) Aysemin'e çok teşekkür ediyorum ve hemen sorularıma geçiyorum efem;

En sevdiğim blogger; Takip ettiğim tüm blogları seviyorum ben. Seviyorum ki takip ediyorum:)Ayırım yapmak çok zor olur çünkü hepsinde ayrı bir emek var.
En sevdiğim aksesuar; kolye
En sevdiğim hayvan; sürüngenler hariç hepsi
En sevdiğim çiçek; Beyaz Gül, Lilyum
En sevdiğim içecek; Maden Suyu
En sevdiğim tatlı; İncir Tatlısı ve Güllaç
En sevdiğim yemek; Zeytinyağlı Kereviz ve Enginar
En sevdiğim film; Pearl Harbor, Seven Pounds, Life is Beautiful, Twilight
En sevdiğim pc programı, Picasa:) ( Aysemin'e katılıyorum:))
En sevdiğim renk; Pembe, Beyaz
En sevdiğim çizgi film kahramanı; The Monsters filminin küçük kızı
En sevdiğim yazar; J. C. Grange, Dan Brown

Şimdiiiiiiiii ben de sevgili Stildirektörü'nü Mimliyorum:) Canım, sorular sana geliyorrrrrrrrrrr

2 Eylül 2009 Çarşamba

Bluzum Bittiiiii Yuppiiiiiiii

Vallahi bu sefer ne yaptım ne ettim iki gece uyumadım ve bluzumu bitirdim. Dikiş bilenler için oldukça basit ve kısa sürede bitirilebilecek bir model olsa da ben çok uğraştım bu kötü kumaş seçimi yüzünden.
Efenim benim bluz biraz modifiye oldu çünküm fırfır kenarlarını her ne kadar sıkı sürfile yapsam da iplikleri atmaya devam etti (hıırrrrrr) ben de ince dantel geçtim kenarlara ve önünü düğme ile kapatmaktansa yine dantel detayı ile fiyonk yaptım. Ortaya bööle orjinalinden birazcık farklı cici bir şey çıktı. Çok mutluyum çok ben bu işi azıcık kıvırdım galiba ne dersiniz:)