28 Ocak 2010 Perşembe

Mim


Sevgili Ayshecan ve Glam beni aynı anda aynı konuyla mimlemişler ve demişler ki; kendin hakkında 7 şey söyle...
Ben bu Mim'i daha önce sevgili Ebvata sayesinde burada yapmıştım. bu nedenle postu yenilemiyorum. Her iki blogdaşıma da çok teşekkür ediyorum. Sizi Seviyorum:)

21 Ocak 2010 Perşembe

SISLEY Make Up - Part I

Uzun zamandan beri bu postu hazırlamam lazımdı ancak ürün yorumu yaparken o ürünü kullanıp ona göre yorum yapmaya dikkat ettiim için biraz beklemek zorunda kaldım:)Çok sevdiğim bir tanıdığım sayesinde Sisley markasına ait makyaj ürünlerini deneme şansım oldu. Ürünler renk skalası açısından diğer markalara göre kısıtlı olmakla beraber Sisley marka ürünlerin içerikleri sayesinde oldukça kaliteli ve seçkin bir marka olduğunu söyleyebilirim.
Sisley ürünlerinin en büyük özelliği içerisinde bulunan doğal bitki özleri ve bitkisel aromatik temel yağlar bulunması. Pudra, fondoten,göz ve dudak kalemleri,allık, ruj ve glosslarından bir iki rengini kullanma şansım oldu ve hepsi hakkında iyice fikir sahibi olduktan sonra bu yorumları Sisley markasını merak edenler için paylaşmaya karar verdim.


Açıkçası bu ürünlerden önce en iyi bildiğim ürünü iki tonlu allıkları idi ve oldukça pahalı olduğu için hep o paraya yine selektif markalardan iki tane allık alınır diye düşünüp bir türlü almıyordum. Fotoda gördüğünüz palet MAC'e ait paletlerden. Ürünlerin çoğu tester olunca derli toplu bir yerde saklamak için bu paleti aldım. Üst sırada yan yana 3 farklı tondaki Phtto Teint Perfect. Sol baştaki Golden, Ortadaki İvory ve sağdaki Honey renkleri. Bildiğimiz kompakt fondoten-pudra ama ben bu yapıda bir kompact bir ürün ilk defa kullanıyorum. Krem desem kremsi değil, pudra desem pudramsı değil. Yumuşak fakat sünger dışında fısrça ile kullanmak istediğinizde kabındaki yoğun rengi vermiyor. Tenim bembeyaz olduğu halde Golden ve Honey renklerini rahatlıkla kullanıyorum ve sadece hafif bir bronzluk elde ediyorum. Çok verimli kullanabildiğim bir ürün olmadı. Bu tür bir ürün yerine kremsi yapıda isterseniz Chanel Teint İnnocence( onun için de ayrı bir post yazacağım çünkü JM bu fondotenden bahsedip almama sebep olduğundan beri başka şey kullanmaz oldum), Pudramsı yapıda derseniz Dior Skin Forever daha çok işinizi görecek ürünler.


Paletten devam edecek olursam Allık o çok istediğim iki tonlu allık olan Phyto-Blush Eclat. Bendeki Pinky Rose rengi. tek başına kullanıldığında da aydınlatıcı tarafıyla karıştırıldığında da oldukça güzel ve yoğun renk veriyor. Pigmentasyonu sağlam ama bu paraya daha pek çok markada benzer ürün bulmak mümkün. Bkz. NARS, Bobbi Brown, MAC...


Paletin alt kısmında bulunan farlar Phyto Ombre Eclat. Bendeki renkleri sol üst baştan; Quartz, Acid Green, Midnight Blue, Garden Rose, Ultraviolet ve Deep Lavender. Yapıları oldukça yumuşak ve bazsız bile güzel renk veriyorlar. Sürüldükten saatlerce sonra bile herhangi bir topaklanma, uçma vs. yapmıyor. Ben en çok Ultraviolet Midnight Blue ve Quartz renklerini beğendim.


Paletin dışında duran orjinal ambalajlı pudra; Phyto Poudre Compacte. Bendeki Transparantee 01 rengi. Bildiğimiz transparan pudranın sıkıştırılmış hali. Benim gibi toz ürünleri kullanma özürlüler için nimet nimet:) En çok bu ürünü seviyorum desem yeridir. Bana geldiği günden beri sürekli kullanıyorum. Ten ürünlerini swatch yaparken bunu unutmuşum ama toz haliyle bire bir aynı zaten. İlk fotoda paletin dışında gördüğü,nüz MAC pigment kadar boyu olan pudra toz pudranın testerı. Hiç kullanmadım çünkü beceremiyorummmmmmm.

Paletin dışında kalan son iki ürün ise ben benden alan likit fondoten ve cocealer. Özellikle fondoten konusunda bir türlü aradığını bulamayanlar varsa bir de bunu denesinler derim. O derece memnun kaldığım ve seve seve tavsiye edebileceğim bir ürün oldu zira kendisi. Tam adı Phto Teint Eclat. Bendeki Natural rengi. Tenime bire bir uyuyor. MAC 188 ile sürüyorum ve üzerine o sıkıştırılmış transparan pudrayı sürünce sonuç muhteşem oluyor. Oil Free ve yarı mat bitişli bir fondoten. Orta derecede kapatıcılık sağlıyor. Gün içinde renk değişimi, çizgilerde toplanma vs. yapmıyor. Sabah nasıl sürüyorsanız akşam da öyle buluyorsunuz. Tek kötü yanı sadece beş rengi olması. Eğer teninize uyacak rengi varsa mutlaka ama mutlaka denemenizi tavsiye ederim.

Concealer'ı sevmemin en büyük nedeni ise hem aydınlatıcı hem de kapatıcı vazifesi görmesi. İçinde ışıltı yok. Bendeki 01 numarası beyaz tenliler için oldukça uygun. Ben burdayım diye bapırmıyor ve oldukça likit yapıda olduğu için ciltle bire bir örtüşüyor. Yapısı likit olmasına rağmen çok çok yoğun olduğu için parmağınızla dokunup tamponlayarak uygulamanız yeterli. Bu nedenle fiyatıo pahalı bile olsa 15ml. gramaj ile en az 1 sene rahatlıkla kullanacağınız bir ürün.

Glossların her biri ayrı bir çeşit. Kırmızı olan; Phyto Lip Eclat Cherry Rengi. Işıltılı Coral olan Phyto Lip Star Precious Coral rengi. Bronz olan ise Glossy Gloss Bronze rengi. Üç çeşitten en iyisi Phyto Lip EClat serisi. Yapış yapış değil ve dolduın gösterme özelliği var. Işıltısız renklerinin parlaklığı çok hoşuma gidiyor. Bendeki Cherry Rengi harika. NARS'ın Scandal rengi glossu ile hemen hemen aynı renkteler. Phyto Lip Star serisi bildiğimiz yoğun ışıltılı ve yoğun yapılı ( Bu ışıltılı serinin göz kalemleri ve farları da mevcut). Chanel'in Glossimer serisinin hemen hemen aynı. Ben ışıltıda Dazzleglass'ları tek geçtiğim için ışıltısı beni pek tatmin etmedi tabe:) Glossy Gloss iel oldukça sıradan bir gloss. Bildiğimiz Maybelline glosslar ile yapıları aynı. MAC, Maybelline, Loreal gibi pek çok markada daha uygun fiyata bu tür gloss bulmak mümkün.
Lipsticklerin sadece L23 ve L16 renklerini deneyebildim. Tam adı Hydating Long Lasting Lipstick. Nemlendirme özellii gerçekten var. Renklerini çok yoğun veriyor ve kalıcılık yönünden de tatmin ediyor. Bunların yapısını da Chanel'in Aqualumiere serisinin rujlarına benzettim hatta aynı diyebilirim. Sonuç olarakö oldukça güzel ve kaliteli ama Sisley marka ürün alınacaksa tercih edilecek ürün lipgloss veya lipstick olmamalı bence.




Bir post için bu kadar uzun anlatım yeter:) Diğer bölümü de daha sonra yazacağım:) Ürünler hakkında merak ettiğiniz ne varsa çekinmeden sorabilirsiniz.

19 Ocak 2010 Salı

Vicdan Çorbası

Yanlış hatırlamıyorsam yazı Ocak Elle dergisine ait. Benim gibi sık sık gün içinde fazla kaçırıp ertesi gün pişmanlık duyuyorsanız bu tarif tam size göre.

12 Ocak 2010 Salı

Dergi Şart!!!


Geçtiğimiz aylarda tam hatırlamıyorum hala var mı ama bir kaç ay üst üste Doğan grubu dergilerinde süper bir reklam vardı. Diyordu ki "Dergi Şart!!!" gazete okunma sayısının bile çok düşük olduğu ülkemizde dergi okuma kültürünü sağlamak amacıyla planlanan bu kampanyadan sonuç aldılar mı bilmem ama her ay başı hatta daha ay bitmeden yeni sayılar gelmiş mi diye raflara saldıran bir dergi sever olarak bende beklenilen etkiyi yarattı:)

Yıllardır her ay düzenli olarak dergi alırım ve alır almaz baktıktan sonra başucuma koyar, gözlerimin kitap okuyamayacak kadar yorgun olduğu akşamlarda yavaş yavaş defalarca okurum.

Instyle, Elle, Süper ve Burda'yı sürekli alırım ama son üç aydır yeni bir dergi daha eklendi aralarına; değişen yüzüyle birlikte TEMPO dergisini çok beğeniyor ve kaçırmadan takip ediyorum. Özel isimler aracılığıyla yapılan celebrity röportajları, güncel özgün haberler, moda, stil, yaşam gibi konulardaki dosyalarıyla ben yeni Tempo'yu çok beğeniyorum. Özellikle Sesbook, Sahne ve Gündem testi çok hoş. Ayrıca Umberto Eco ve Alain de Botton yazıları arşiv niteliğinde oluyor.












MAC Holiday 2009 Fun in The Sun Mineralize Kit


Geçen ay Holiday 2009 koleksiyonuna ait o kadar alışveriş yamıştım ki bu parçaya bakıp bakıp almayınce içime oturmuştu resmen:) Akmerkez'in sevgili MUA'sı Banu, benim bu seti beğendiğimi görünce fikrimi değiştirip alırım diye bir tane ayırmıştı. Ne iyi etmiş canım Banu:)

Geçen hafta bu sete kavuştuğumda iyi ki de almışım dedim içimden. Bir kere içindeki Nuance Mineralize allık çok zamandır istediğim L.E. bir üründü ve bu sette olması süper bişiy oldu:)
Play on Plum Mineraliza farın renkleri de benim gibi gold, kahve, müdrüm sevenler için süper bir ikili. Ben ömrümde ilk defa far bitirdim ey ahali...O da nu mineralize dou farlardan Family Silver idi. Ne yazık ki bu line da olan ürünler de sık sık değişiyormuş ve bir daha da Family Silver'a rastlayamamıştım ya neyse...:)
Bu setteki sevmediğim tek şey Shimpagne MSF oldu:( evet ben şııltı kadınıym. Her şeyim ışıl ışılş olsun, parlasın dursun derim ama shimpagne pek bir ışıltılı ve gece hayatı olmayan biri için gündüz kullanımında oldukça ağır geldi bu ürün. Eminim tüm MSF'ler gibi bunun da seveni çoktur ama ne bileyim sevemedim ben işte ı-ıhhh








Fırça ise süper bir şey. Normalde de boyutu bu kadarcıkmış ama üzerinde neden SE yazdığını9 çözemedim ben. Bilen biri beni aydınlatabilir mi? SE falan farketmez zaten performansı muhteşem. Ben transparan pudra uygularken kullanıyorum şimdilik.

Vücut Bakımı

Yüzümüz, gözümüz, dudaklarımız falan derken vücudumuzun temel bakımını çoğumuzun özellikle kış aylarında ihmal ettiğini düşünüyorum. Soğuk havalarda sürekli kalın ve kapalı giyinildiğinden pek çok bayan yazın yaptığı yoğun bakımı kışın çok önemsemiyor ya da nasılsa görünen bir şey yok diye yapmaya üşeniyor değil mi? :))
Buna cevabı EVET olan bayanlara dahil olan biri olarak bu aralar yeni yıl kararları hadisesi gazıyla unuttuğum vücut bakımıma özen göstermeye karar verdim ve zaten uzunca süredir elimde olan ürünleri düzenli olarak kullanmaya başladım.
Ben bu aralar Juvena'nın vücut peelingi ve sıkılaştırıcı losyonuyla birlikte Sisley'in selülit kremini kullanıyorum.



Özellikle Juvena markası için çok çok menun kaldığımı söylemek istiyorum. Nar özü bulunan vücut kremi ve peelingi kullanımdan sonra tüm vücuda yayılan ve saatlerce gitmeyen harika bir kokuya sahip. Benim cildim çok çok kuru olduğu için nemlendirme konusunda mucizeler yaratmıyor ama sonuç tatmin edici düzeyde. Peeling kemsi yapıda olduğu için hiç bir kuruma, tahriş vs. yapmadı aksine duruladıktan sonra cildimin nemlendiğini ve yumuşadığını hissetim ki bu benim için iyi puan. Ben bu sonucu en çok Body Shop Shea özlü vücut peelinginden alıyordum. Zaten bittikçe aldığım süper ikilidir Shea özlü body butter ve peeling. Juvena fiyat açısından pahalı bir marka olduğu için, bu tür selektif markaların yüz bakımı kremleri varken vücut ürünlerine o kadar para vermek cazip olmasa da deneme şansınız olduğunda çok beğeneceğinize eminim.

Sisley'in selülit kremi ise bugüne kadar kullandığım tüm selülit kremleri gibi mentollü ve bildiğimiz selülit kremi işte. Elbette yapısı çok güzel ve vücuda sürdüğümüzde hemen bir gerilme ve serinleme yaşatıyor ama o kadar...Şimdilik sorunlu bölgelerde bir azalma veya düzelme görmedim ama bu tür kremler genellikle önleyici nitelikte kremler olduğundan açıkçası mucize de beklemiyorum zaten. Daha önce kullandığım Clarins, Lancome, Vichy, Darphin, Elancyl, Loreal, Nivea gibi markalara ait selülit kremlerinden daha pahalı olduğu için "çok farklı, çok iyi, mutlaka alın" diyemem. Tercihiniz bu markada olursa memnun kalırsınız derim o kadar:)

11 Ocak 2010 Pazartesi

Loreal Professional Cocoa Şampuan ve Saç Maskesi

Loreal ile yaptığımız işbirliği sonucu bana Loreal Professional serisinin Cocoa serisinin şampuanını ve saç maskesini yolladılar. Çok şirin bir pakette gelen bu ürünleri geçen haftaya kadar saçımın tadevisi yüzünden başka bir ürün kullanmadığımdan kullanmaya cesaret edememiştim. Ancak kullandıktan sonra memnun kaldığım için sizlerle paylaşmak istedim.


Bu serinin özelliği ince telli saçlara hacim ve dolgunluk vermesiymiş. John Fereida'nın mavi serisinde bu tür şampuan ve krem kullanmıştım ama çok fark görememiştim. Ancak bu şampuan gerçekten güzel. Saçlarım kuruduktan sonra gözle görülür bir dolgunluk ve yoğunluk oldu. Krem ise oldukça yoğun. bir fındık tanesi kadar ürün benim kısa saçlarım için yeterli oldu. Saçımın suyunu aldıktan sonra krtemi uygulayıp 1,5-2 dk. beklettikten sonra yıkadım. Oldukça yumuşak yaptı saçımı öyle ki taramaya bile gerek kalmadı:)

Benim saçlarım oldukça ince telli ve yumuşak olduğu için kreme ihtiyacım yok belki yazın saçlarım güneşten ve denizden yıprandığında kullanabilirim ama şampuanı kullanmaya devam edeceğim. Loreal'e bir kez daha buradan teşekkür ederim.

1 Ocak Tatili Tasarımları

01 Ocak tatil olunca ben de o günü kendime ayırınca ortaya bu güzellikler çıktı:) Aslında o günü masa başında bitirmeme rağmen akşam 22:00 civarı bile başından kalkmaya içim elvermedi. Çok özlemişim bir şeyler yapmayı. Keşke daha çok vaktim olsa da aklımda tasarladığım pek şeyi yapabilsem burdan sizlerle paylaşabilsem...










Cici Botlarım

Aralık 2009 SÜPER Dergisinde gördüğüm Sisley gri botları görür görmez vurulmuştum. Senenin trendi gri renkte türlü türlü kıyafet ve aksesuar almama rağmen ayakkabıda bir türlü istediğimi bulamamıştım ama bu botları çok çok beğendim.

Eşim dergiyi okurken yanımda olduğu için fotoğrafı görür görmez içimi nasıl çekttiysem ertesi günden itibaren yeni yıla kadar tam 1 hafta bu botları en yakın arkadaşlarımızı da seferber ederek aramış. En sonunda bulup almış ve 1 Ocak sabahı bana güzel bir sürpriz yaparak botlarımı verdi, beni çok mutlu etti:)

İnanılmaz güzel ve rahatlar. normalde 39,5-40 giyen ben 38 numarasını giyiyorum çok ilginç:)
Bu nedenle güzel olmakla kalmayıp aynı zamanda moralimi de düzeltti:)





Teşekkürler...


Sevgili Mymakeupstory şu soğuk ve iç karartıcı kış günlerinde içimi ısıtan, sıcacık, güzel bir ödül vermiş bana:) Kendisine çok teşekkür ediyorum ve bu ödülü, bloğumda severek takip ettiğim, her biri ayrı bir emek ve özenle hazırlanan tüm blog dostlarıma gönderiyorum. :)

9 Ocak 2010 Cumartesi

Temptelia‘da İlkbahar...

Son günlerde yazacak, paylaşacak onca şeyim varken yorucu koşuşturmacadan çaldığım 3-5 dakikalık molalarda Temptelia'da sürekli ilkbahar koleksiyonlarına bakıp bu kasvetli kış günlerinin bir an önce bitmesi için dua ediyorum...Tipik bir yaz kadını olarak beni mutsuz ve ruhsuz yapan bu sevimsiz mevsim biraz hızlı geçse ne güzel olurdu...

Neyse efem biz daha Ocak ayının başındayken ben daha çokkkk dua ederim:)

Dior İlkbahar için muhteşem bir koleksiyon hazırlamış. Benim gibi kullandığı ürünün içine olduğu kadar dışına da önem verenler için oldukça cezbedici olan bu koleksiyonun adı: Boudoir Look Collection

Ben bu koleksiyonu her şeyiyle çok beğendim. Umarım ürünler standlarda yerini aldığında hayal kırıklığı yaşamayız.

Bu arada NARS tutkunları için Temptelia'da ayrıntı ürün fotoğrafları henüz yer almamış olsa da İlkbahar 2010 koleksiyonunun ilk fotosunu ekliyorum :) NARS için asla kötü yorum yapamayacak kadar bu markaya kalpten bağlı olduğum için eminim her ürün birbirinden güzeldir aksini düşünemiyorum bile:)

5 Ocak 2010 Salı

Bahar Renkleri

Ya karrdeşim biz daha Holiday 2009 koleksiyonlarına ait ürünleri yeni yeni edinip kullanmaya başlamışken millet boş durmayıp Spring 2010 koleksiyonlatını görücüye çıkarmış!!! bir yerlerde Guerlain'i görmüştüm ve pek beğenmemiştim ama Lancome'a ait bu allığı almazsam olmassssssss:)



Bir kere bu allık ışıltılı, ikincisi benim sevdiğim gibi; birden fazla renk barındırıyor, üçüncüsü ise eğer foto beni yanıltmıyorsa turuncumsu coral bir renk. Yane en Sevdiğim ton!!! Koleksiyon daha başka hangi ürünleri içeriyor derseniz pek matah bir şey yok ama bu koleksiyondaki allık mutlaka alınacaklar listesine bu soğuk ocak ayında şimdiden eklendi bile. Şimdi yapılması gereken tek şey baharı beklemek...oy oy oy