30 Nisan 2012 Pazartesi

Dudak Koruyucuları Hakkında Bilinmeyenler

Çok sevdiğim bir izleyicim hepimizin hemen hemen her gün kullandığı dudak koruyucuları hakkında bir araştırma yapmış ve bilinmeyen pek çok gerçekle karşılaşmış. Sevgili Şebnem'in hazırlamış olduğu yazıyı hiç değiştirmden paylaşıyorum sizlerle...



Kendimi bildim bileli dudak koruyucusu kullanırım. Çünkü dudaklarım –maalesef- yaz kış çatlar. Çatlayan dudaklarımda oluşan kabukları zaman zaman koparırım. Dudaklarım yara olur. Dudaklarım yara olduğu için ben daha çok dudak koruyucusu kullanırım. Bu yıllardır böyle surer gider.

Alışveriş merkezine yolum düşerse mutlaka dudak koruyucusu satın alırım. Hemen hemen bütün çantalarımda, ceplerimde ve evin muhtelif yerlerinde dudak koruyucularım vardır (çekmecemdeki stokları saymıyorum bile).

Bir kaç ay önce beni, dudak koruyucumu çatlak dudaklarıma uygularken gören bir arkadaşım “o koruyucular dudakları daha çok çatlatıyor, ben artık ruj kullanıyorum” dedi. “Hadi canım” dedim. “Bunları üretenler kozmetik şirketleri, bu ürünler onaylanmış, gerekli izinleri almış, üstelik birincil üretim amaçları dudakları korumak. Böyle saçma şey olur mu?”…

Olurmuş a dostlar. Ve ben “sazan kızı sazan” 15 yılı aşkın süredir bu petrol türevi ürünleri kullanıyor, dudaklarımı kendi elcağızlarımla çatlatıyor, bu kozmetiklerin içindeki kimyasalları büyük bir zevkle mideye indiriyormuşum. Dudaklarımın bir türlü iyileşememesine mi yanayım, o kadar maddeyi gereksiz yere yuttuğuma mı yanayım, yoksa bu kadar para döküp kazıklandığıma mı yanayım bilemedim.

Şimdi konuyu azıcık detaylandırayım. Benim çekmeceden çıkan stoğun fotoğraflarını görüyorsunuz. Neredeyse hiç birinde ürünün içeriği yazmıyor. Ürün içeriği yazmasa da ben size kısaca ilgi vereyim. Bu ürünlerin içerisinde şu maddeler bulunuyor. Tat vermek için aroma (çilek, mentol vs), camphor, phenol (ki kimya okuyanlar bilir, kendisi az biraz tehlikeli bir arkadaştır), citrik asit ve/veya salisilik asit, ve diğer petrol türevleri...

Petrol türevleri konusuna hiç girmiyorum bile. Yiyen bilir J. İşin özellikle asit kısmı var ki asıl zurnanın “ÇAT” dediği yer orası. Bu ürünlerin içerisinde kullanılan asitler (ki bunlar zayıf asit, mesela salisilik asit asprinin (açık adıyla “Asetil Salisilik Asit”in) ana maddesidir) dudakları “ÇAT”latıyor. O çatlattıkça siz daha çok asit sürüyorsunuz ve bu böööyle sürüp gidiyor.



Daha detaylı bilgi için Associated Press tarafından hazırlanan 2006 tarihli şu makaleye bakabilirsiniz.


Ben artık anam babam usulü (daha çok anam usulü tabii) ruj kullanıyorum. Onda da kömür, kurşun, alüminyum falan var ama ne yapalım. Ortalama bir kadın ömrü boyunca 2 kilo ruj yiyormuş. Kaldı 1,5 kilo...

Sevgiler…

9 yorum:

FashionAndMakeupFreak dedi ki...

İçeriklerini okuyup öyle almalı. Ben de hemen elimdekilere baktım, yes-to-carrots bayapı iyi. %95 organik ve sertifikalı imiş. İçerik kısmı da oldukça iyi.

senem dedi ki...

amanınn ben bunu bilmiyordum ki şu anda çok tırstım organik ibaresini görmeli miyiz.

nes dedi ki...

gözlerim büyüdü okurken...
aynı şekilde sayısız stok, evin heryerinden çıkan dudak koruyucularla yaşıyorum. İyi oldu bu yazı.

kozmetikperisi dedi ki...

Ürün alırken içeriğe bakmak çok önemli ama bir çok dudak kreminde içerik yazmıyor zaten küçücük birşey yazılsa bile okunmaz.Organik ürünleri kullanmak en iyisi herhalde

Özlemden dedi ki...

vay be, elbette ki haberim yoktu bu durumdan, kazıkların bazıları benim cebime de girdi, valla aydınlandım artık, satın falan almam:)))

Lunapark Queen dedi ki...

Ooo bu çok korkunç :( Bundan sonra forever ruj o zaman :/

C-belll dedi ki...

Gerçekten sevgili Şebnem'in yazısını okuyunca ben de çok şşaırdım ve evdeki hatrı sayılır dudak kouryucu stoğumda ne vars aiçeriklerine baktım. sonuç...felaket:( bundan sonra çok çok dikkatli olacağım

sezenyildirim dedi ki...

Ben de aşırı kuru dudaklardan ve ellerden muzdaribim ve özellikle kışın dudak koruyucusu kullanırdım. Yazın biraz daha şanslıydım. Ta ki yıllar önce (ki 14 yaşında falan olduğum seneydi galiba)bu döngüyü şans eseri fark edene kadar. Ailemle beraber ücra bir yerde tatil yaparken nemlendiricim bitti, yenisini alamadım. Resmen bir gün içinde dudaklarım çatlamaya başladı. Üstelik güneş kremi falan sürüyorum yani. Dedim bu işte bir bit yeniği var. Dudaklarım önce çatladı, sonra düzeldi ve bir daha da nemlendirici sürmediğim sürece aşırı bir çatlama olmadı. Özellikle yazın. Ben kışın rüzgarda falan çok dudaklarım çatlara Bebak acı badem kremi sürüyorum. Hatta yanımda da taşıyorum küçük bir kapta. Hayli iyi geliyor. Bir de Burt's bees dudak nemlendiricisi aldım organik diye. Ama içinde soya varmış, kesin GDO'ludur o diye de huysuzlanmadım değil.

FashionAndMakeupFreak dedi ki...

Lip Smackerlar da %100 doğal içeriğe sahipmiş. Benim stok yırttı :) 2 Avon um vardı, birini attım, diğeri kısmen yırttı. Elimdeki en uzun içerik listesine sahip olan Avon :p Oriflame lerin %30'u geçemedi, diğerleri iyi. Şimdi yes-to-carrots ıma ve lip smackerlarıma geri döndüm. :)